Gündem

Grev mi? Yok canım öyle bir şey

Yazan: Alev Şahin - Alican Barlas
Alican Barlas

İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Türk Hava Yolları (THY) grevine bakış

İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde olağan dışı bir görüntü yok.  Danışma masasından bilgi almaya çalışıyoruz.

“Grev mi? Yok canım, yok öyle bir şey!”

Danışmadaki kadın görevlinin dudaklarını bükerek verdiği cevap içerideki “olağan” fotoğrafla uyumlu.

Grev mi var?

Cevap terminalin dışında, uluslararası havalimanının uluslararası olmaktan uzak fotoğrafında.

Hava-İş Sendikası’na bağlı Türk Hava Yolları (THY) çalışanı pilot, kabin görevlileri ve teknik personeli temsilen terminal kapısında açıklama için bekliyor. On kişiyi geçmeyen bu gurubun birkaç metre uzağında ise çevik kuvvet polisleri bekliyor. Onlar bile grevdeki THY çalışanlarının sayısından daha fazla. Ancak havaalanındaki sayıları bununla sınırlı değil. Dış hatlar terminalini iç hatlara bağlayan yol üzerinde İstanbul Emniyeti’ne ait, park halinde beş otobüs daha var.

Fotoğraf: bianet.org

Fotoğraf: bianet.org

Hava-İş Sendikası’nda örgütlü 305 THY çalışanı, toplu iş sözleşmesinde uzlaşmaya varamadığı gerekçesiyle greve gideceğini 3 Mayıs’ta duyurdu.

Bir bölümü basına da yansıyan, uzun bir öyküsü var bu grevin: THY çalışanları, tam da geçtiğimiz yıl bugünlerde Meclis’te görüşülen “havacılık sektöründe grev yasağı” yasasına grevle cevap vermişti. THY'de bu girişimi 305 personelini kapıya koyarak karşılamıştı.

Peki derdi neydi THY emekçilerinin? Toplu sözleşme görüşmelerinde hangi noktalarda sorun çıkmıştı?
Uzun süreli uçuşların ardından personele verilen dinlenme süresinde, örneğin. Yönetim 36 saatlik dinlenmeyi, 24 saate düşürmek istiyor. Çalışanlar sadece “ruj kullanma” özgürlüklerine değil, özlük haklarına müdahale edildiğini dile getiriyor; sağlık raporlarının işten çıkarma nedeni olmaması gerektiğini savunuyor mesela. Yönetimin önerdiği yüzde 3'lük zam personel tarafından kabul edilir bulunmasa da pekçoğuna göre çalışanların örgütlenme haklarının elinden alınmak istenmesi temel mesele. 

Ve çalışanlar grev kararını bugün saat 03.00 civarında hayata geçirdi. Greve, Dış Hatlar geliş kapısında başlamak istediler. Ancak yasal hakları polis müdahalesiyle engellendi. Havalimanı yerleşkesi içindeki Genel Müdürlük binasına geldiler ve “Bu iş yerinde grev vardır”  pankartını “uluslararası” gözlerden uzak çitlerin üzerine asabildiler.

16 bin personelin 305'i ne ifade eder?

Yaklaşık 16 bin personele sahip olduğu söylenen THY'nin topu topu 305 çalışanının greve gitmesi -kendi sloganıyla- “küresel” (globally yours) havayolunun işleyişini etkiler mi?

Yer hizmetlerinde çalışan bir görevli  “Uçuşlarda rötar yok. Aslında hiçbir sorun yok” diyor, gün boyu THY yönetiminin yaptığı açıklamayı alandan teyit ederken. Uçuşların rötarsız deval ettiği doğru.

Ancak sendikaya göre THY sorunu kamufle ediyor.

Aksama olmaması için beş yerine iki kişilik ekiplerle uçuluyor” diyor Grev Gözcüsü Deniz Eralp:

“Uçuş güvenliği yok”

Fotoğraf: Alican Barlas

Fotoğraf: Alican Barlas

Part-time çalışanlara yüksek sorumluluklar verildi. Bugün görevlendirilenler arasında alıştırma uçuşlarını tamamlamayan hatta kartlarını nasıl okutacaklarını bile bilmeyenler var. Deneyimsiz personele bu sorumluluğun verilmesi, uçuş güvenliğini hiçe saymaktır.

Sendikalı çalışanların bir diğer sözcüsü Tuğçe Gürsoy’a göre THY yönetimi grevin neden olacağı yavaşlamayı engellemek yeni hak ihlalleri yapıyor:

Yıllık iznini kullanan, raporlu olduğu için çalışamayacak durumda olan personel zorla göreve çağrıldılar.” Gürsoy, mevcut personelin ilerleyen saatlerde yeterli gelmeyeceğini ve sorunun daha görünür hale geleceğini ifade ediyor. Ona göre grevin bir nedeni de, zaten her zaman geçerli olan bu ihlallere dikkat çekmek.

Fotoğraf: Alican Barlas

Fotoğraf: Alican Barlas

Raporlu olduğu için bir yıl önce işten atıldığını iddia eden Eralp bey, Gürsoy’un iddiasını destekliyor. Ona göre THY yönetimi bugün yaşanan rötarları da gizliyor.  “Radarda 35 uçuş görünmesi gerekirken sadece beş uçak görünüyor” diyor.

Görüşüne başvurmak için yaklaştığımız THY çalışanları hızlı adımlarla bizden uzaklaşıyor. Ağlayan kabin görevlileri dikkatimiz çekiyor.

THY çalışanları ne talep ediyor?

* Prosedürlerin işverence tek taraflı ve keyfice yayınlanması ve değiştirilmemesi için sendikanın onayının alınması
* Ceza ya da aksaklıklar kesinleşmeden ücret kesintisi yapılamaması
* Hastalık raporlarının işten çıkarma için bir neden oluşturamayacağı
* RM görevlerinin ayda 4 tane ile sınırlandırılması
* ER dinlenme sürelerinin minimum 36 saat olarak düzenlenmesi
* İlave ekip ve tam ekip sayılarının yeniden ve açık şekilde belirlenmesi
*
Dinlenme sürelerinin boş günlerden net şekilde ayrılması
* Azami uçuş görev sürelerinin kısıtlanması
* Ev nöbetlerinin mesaiden sayılması
* Art arda iki gece uçuşu planlanmasının engellenmesi
* Eski part time, belirli süreli çalışanların çalıştıkları sürelerin şirket kıdemine eklenerek ücret intibaklarının yapılması

Kaynak: bianet.org

1 Yorum

Yorum yazın