İstanbul Sanat

“Acaba bu espri yapılmış mıdır?”

Yazan: Özlem Özkan

Açılışını geçtiğimiz Eylül ayında yapan Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’nde dün akşam Penguen Dergisi yazı işleri müdürü Faruk Kaya ve çizer İlker Altungök “Karikatürist Olma Yolu” adlı söyleşinin konuşmacılarıydı.

İçinde bulunduğumuz günlerde belki de en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerden biri mizah. Türkiye ise mizah dergileri yönüyle şaşırtıcı derece zengin bir ülke… “Karikatürist Olma Yolu” etkinliğinde Faruk Kaya ve İlker Altungök; Türkiye’nin en çok satan dergilerinden biri olan Penguen’in iç dünyasını ve karikatürist olmanın ipuçlarını anlattı.

Faruk Kaya sözlerine yaptığı işin aslında çocukluğundan başlayan merak sonucu bu günlere geldiğini vurgulayarak başladı. İlkokul döneminde iki arkadaş toplamda 7 dergi alıp dönüşümlü olarak okuduklarını, lise çağına geldiğinde ise yine bir arkadaşıyla beraber dergi çıkarttıklarını anlattı. Dergi çıkarttıkları zaman onlara ilham veren şey ise önemsendiklerini hissetmek. Dergiyi Leman’a yollayan iki arkadaş 8-9 sayfalık bir geri dönüş alınca çok heyecanlanmış ve Faruk Kaya, bir gün yolu İstanbul’a düştüğünde bu işin peşini bırakmayacağını anlamış. Ona göre, bu sektörde muhataplarınızla yüz yüze gelip de ısrarcı olmadan kendinize yer edinmeniz oldukça zor.  Bu nedenle, İstanbul’a geldiğinde bir sürü köşe hazırlayarak dergilerin karşısına çıkmış. Önce Hayvan daha sonra Öküz dergisinde çalışan Kaya, 2004 yılından bu yana Penguen’de sevdiği işe devam etmenin mutluluğunu yaşıyor.

İlker Altungök ise etkinlikte anlattıklarına bakılırsa oldukça şanslı bir çizer. Karikatürist olma yolunda bugüne kadar başarılı olmuş kişilerin yaklaşık 15 yaşında çizime başladığını öğrendikten sonra İlker’in ilk adımını 24 yaşında attığını söylemesi herkesi şaşırttı. Karikatür dünyasında on yıl şansını deneyip hala özel bir köşesi olmayan çizerler varken İlker’in yalnızca üç yılda Penguen gibi çok satan bir mizah dergisinde kendi köşesini elde etmesi gerçekten büyük başarı. Altungök bu başarısını azmine bağlıyor: “Genele bakıldığında bu iş için denemelere geç başlamış olabilirim ama çok çalıştım, çok emek verdim.”

Peki, Penguen her perşembe nasıl hazırlanıyor?

Derginin yazı işleri müdürlüğünü yürüten Faruk Kaya, mesleğine ilk başladığı zamanlarda pazar günleri Yay-Sat bayii gibi her gazeteyi alıp saatlerce inceleyerek bir gün sonrasının gündemini hazırladığını anlatıyor. Şimdi ise internet var ve gazeteler geriden geliyor. Tabii bu durum işlerin hızlanmasını sağlamış ama onun için değerli olan şey farklı bakış açılarına yer vermek. Dolayısıyla, Penguen gündemi oluşturulmadan önce Yeni Şafak’tan Diken’e kadar birçok mecra didik didik inceleniyor ve 7-8 sayfalık gündem Faruk Kaya tarafından oluşturuluyor. Pazartesi günleri tüm çizer ve yazarlar bir araya gelip daha çok ön kapağa ve ikinci-üçüncü sayfada bulunan gündem karikatürlerine odaklandıkları bir toplantı yapıyor. Burada tüm karikatürler ve şakalar herkesin elinden geçiyor ve seçilenlerin çıkacak sayıda olması kararlaştırılıyor. Eğer kapağı bu toplantıda seçebilirlerse basıma giden süreç kısalıyor.

Tüm tasarımlar tamamlanıp da grafik ekibinin eline renklenmeye gittiğinde grafikerler eğer gülüyorsa, çıkacakları sayı Faruk Kaya’nın gözünde bir kez daha onaylanmış oluyor. Bu süreçte en ilginç olan nokta ise bir kişinin şakası ile bir başka kişinin çiziminin eşleştirilebiliyor olması. Yani şaka kimin çizgisine uygunsa bir başkasının esprisini kullanabiliyor… Son zamanlarda onları en çok zorlayan şey ise Türkiye’de ve dünyada yaşananlar nedeniyle bolca siyah kapak basıyor olmak.

Toplantıda alınan kararlar doğrultusunda Pazartesi akşamı ekip olarak sabahlıyorlar. Tabii Faruk Kaya bir gün öncesinde gündemi hazırladığı için aslında 2 gün üst üste sabahlıyor. Bu kadar saat uykusuz bir şekilde çalışmalarının sebebi ise Twitter’dan takip ederken bile gündemi yakalamakta zorlanmaları ve “Belki aklıma daha iyi bir espri gelir.” düşüncesi… Bu noktada çizerlerin son dakikacılığına şaka yollu göndermeler yapan Faruk Kaya “Yumurta kapıya dayanınca oluşan stres etkili oluyor sanırım.” diyor. Ayrıca hazırlıklar boyunca uzun süre yan yana olmaları da espri geliştirmelerine olumlu yansıyor.

Çizim yeteneğini geliştirmek için…

Mizah dergilerine en çok yöneltilen sorulardan biri de nasıl çizer olunabileceği ve çizim yeteneğinin nasıl geliştirileceği. Bu konu hakkında iki isim de hemen hemen aynı şeyleri öneriyor. Esprinin bir okulu yok, mühendislik gibi bir şey değil; dolayısıyla herkesin tarzı farklı oluyor. Çizim konusuna ise bilgisayar programlarının bir katkısı olmadığını belirten ikili; çizimin ancak çok bakarak, çok okuyarak ve çok çizerek gelişeceğini söylüyor. Günümüzün “özgün olma” vurgusunu düşününce garip bir tavsiye duyuyoruz: “Taklit edin!” Evet, iki çizer de işin taklitle başladığının özellikle altını çiziyor. İlk karikatürlerini Yiğit Özgür’ü taklit ederek çizen İlker, dört yılın sonunda artık kendi çizgisini yakaladığından söz ediyor. Bir karikatürü tam olarak nasıl ortaya çıkardığı sorulduğunda ise: “Zorlandığım şey espri değil, espriyi aklımda canlandıracak done.” Dış dünyadan, gündemden gelen malzemelerin, karikatüristlerin yaratıcılığında önemli bir etkisi var.

Eğer çizime, karikatürlere ilginiz varsa ve kendinizi Penguen’de görmek isterseniz sürecin oldukça emek gerektirdiğini söylemekte yarar var. İşe, Penguen’in Amatör Günü’ne katılarak başlayabilirsiniz. İki ismin de önerisi çizimleri mail ya da posta yoluyla iletmek yerine bizzat ofislerine götürmek. O yüzden İstanbul’da yaşıyor olmak sizi aslında 1-0 önden başlatabiliyor. Çiziminizin beğenilmesi durumunda derginin “Yumurtalar” adını verdiği ve amatörlerden toplanan karikatürlerle oluşturulmuş köşeye çıkabiliyorsunuz. Şu sıralar amatörlerle Selçuk Erdem ilgileniyor. Karikatür alanında usta-çırak ilişkisinin baskın olduğunu belirten Faruk Kaya, amatörlerin bu görüşmelerde gerekli şekilde yönlendirildiğini ve onlarla işlerini geliştirebilmeleri için çeşitli ipuçlarının paylaşıldığını söylüyor. İlker gibi hedefiniz Yumurtalar’dan çok daha fazlası ise ciddi bir özen ve istekle işe sarılmanız gerekiyor çünkü çoğunlukla her hafta ısrarla gelenlerin farkını hissedebiliyorlar. Penguen bu köşesinde bir nevi yeni yazarlarını yetiştiriyor… Derginin Amatör Günü Cuma günleri fakat gitmeden önce siz yine de bir arayın.

Biliyorsunuz ki sosyal medyanın hızından dolayı emek hırsızlığı da sıkça karşılaşılan bir durum. Karikatür dünyasında bu oluyor mu diye merak eden konuğa Faruk Kaya ilginç bir cevap vererek “caps”leri işaret ediyor. Günümüzde gelişen caps kültürü sayesinde herkesin yaptığı espriyi/şakayı anında görselleştirebildiğine değinen Kaya bu nedenle aslında kendilerinin zorlandıklarından bahsetti. Bir şakaya “Tamam” demeden önce artık Penguen ekibi “Acaba bu espri yapılmış mıdır?” diye sosyal medya taraması yapıyor…

Yorum yazın