Sanat Söyleşi

Cihan Engin: Sanal renklerle gerçeküstü resimler

Yazan: Mine Bertan Yılmaz

Son zamanlarda, çizimleriyle sosyal medyada adından sıkça söz ettirerek Türkiye’de dijital resmin temsilcisi haline gelen Cihan Engin ile dijital sanat ve çalışmaları üzerine konuştuk.

1982 Ankara doğumlu ve Hacettepe Üniversitesi Resim Bölümü mezunu olan Engin, dijital çizim dışında geleneksel resim, mat boyama (fotoğraf gibi boyama sanatı), üç boyutlu “street art” ve fotoğraf manipülasyonu tarzlarında resimler yapıyor.

1982 Ankara doğumlu ve Hacettepe Üniversitesi Resim Bölümü mezunu olan Engin, dijital çizim dışında geleneksel resim, mat boyama (fotoğraf gibi boyama), üç boyutlu “street art” ve fotoğraf manipülasyonu tarzlarında resimler yapıyor.

Türkiye’nin kent simgelerinin kıyamet manzaralarını, Atatürk’ün ve Türk tarihindeki önemli kişilerin bilim kurgu unsurlarıyla zenginleştirilmiş portrelerini ve toplumu yakından ilgilendiren güncel olayları sıra dışı bir üslupla  resmederek sosyal medyada dikkat çeken Cihan Engin, Türkiye’de henüz görmeye alışık olmadığımız “dijital resim” sanatını ve çalışmalarını anlatıyor.

Öncelikle sanata olan ilginizden bahsetmek istiyorum. Serüveniniz nasıl başladı?

Çocukluk yıllarımda resim yapmaya başladım. Aynı zamanda müzikle uğraştım, fakat kariyerime resim üzerine yoğunlaşarak devam ettim. En büyük hayalim ressam olmaktı ve çok çalıştım, Hacettepe Üniversitesi Resim Bölümünü kazandım. O günden beri resmin birçok stilini yapmaya devam ediyorum.

Dijital resme ilginiz nasıl oluştu?

Okul yıllarında uzun süre yağlı boya ve kara kalem üzerine çalıştım. Mezun olduktan sonra bir atölye açtım ve geleneksel tarzda resim yapmaya devam ettim. Bilgisayar programlarına da bir merakım vardı. Kendi kendime çalışmaya başladım ve o sırada dijital resmi keşfettim. Bir grafik tablet alarak resim bilgimi bilgisayarla destekledim. Yedi senedir dijital resimle uğraşıyorum.

Bu Türkiye’de alışık olunan bir yönteme benzemiyor. Sanırım bir de photoshop kullanıyorsunuz.

Evet, photoshop en çok kullandığım program. Her şeyi yapabilmemi sağlıyor. Dijital resim Türkiye’de yeni başladı ve sanırım anlaşılabilmesi için uzun bir süre daha var. Yurt dışında oldukça popüler bir sanat tarzı. Ben de yurt dışında yapılanları gördüm ve ‘Bunu ben de yapabilirim’ deyip bu serüvene başladım diyebilirim.

Yurt dışında dijital resim alanında akımlar var mı? Normal resimdeki Kübizm, Empresyonizm gibi akımlar dijital resme de yansıyor mu?

Evet ama bu genel manada dijital resmin içinde olan bir şey. Dijital resim bilgisayarla boyanan ve yapılan bir tarz. Tuval ve boya yerine bilgisayar ve tablet kullanıyorsunuz. Yani malzeme değişmiş oluyor ama yine aynı kurallar geçerli. Bahsettiğiniz akımların hepsi bu araçlar kullanılarak resmedilebilir.

Dijital resim alanında kendinize örnek aldığınız sanatçılar var mı?

Var ama ben daha çok geleneksel tarzda, yağlı boya ve kara kalem yapan sanatçıları kendime örnek alıyorum. Onların boyadaki ve formdaki ustalıklarını dijital resme aktarmaya çalışıp kendi tarzımı geliştirmeye çalışıyorum. Örnek aldığım sanatçılar Rembrandt ve Caravaggio.

İstanbul Boğaziçi Köprüsü kıyamet manzaraları

İstanbul Boğaziçi Köprüsü kıyamet manzaraları

Kızılay Meydanı'na uzaylıların gelişi

Kızılay Meydanı’na uzaylıların gelişi

Asıl merak ettiğim şey çalışmalarınızın altında yatan hayal gücünün nereden beslendiği. Her bir çalışmanız farklı bir mesaj veriyor. Kıyamet manzaraları serinizde Türkiye’nin simgelerini distopyatik (anti-ütopik), bazen de fütüristik (gelecekçi) bir anlayışla resmediyorsunuz. Ankara’nın Transformers’ı, İstiklal Caddesi’ne uzaylıların inişi, Ankara’ya dinazorların gelişi; Kızılay Meydanı’nın, Galata’nın, Haydarpaşa Garı’nın kıyametten sonraki hali…

Ben Hollywood filmlerinde olan, hep orada gördüğümüz şeyleri ülkeme uyarlamak istedim. Bir uzaylı filmi veya buna benzer şeyler hep oralarda geçiyordu. Ben eğer buraya gelirse nasıl olabileceğini resmetmek istedim. İnsan önce yaşadığı yerden başlamalı, o zaman daha samimi olabilir. Hayal kurmayı severim ve bunları somut olarak görmek isterim. Bu stil bana bunları yapabilmeme imkanı verdi.

Atatürk ve Bayrak

Atatürk ve Bayrak

Çankaya ve Atatürk, yıl 2150

Çankaya ve Atatürk, yıl 2150

Çalışmalarınıza baktığımda Atatürk ile ilgili birçok resim görüyorum. Ankara’da Atatürk ile ilgili çalışmalarınızdan oluşan sergiler açmışsınız. Hatta bir tanesi 10 Kasım haftasında gerçekleşmiş. Bilim kurgu efektleri verilmiş, çok güçlü bir Atatürk görüyorum resimlerinizde. Neden Atatürk?

Atatürk gerçek bir kahraman. Bu yüzden en iyi, çağımıza en uygun şekilde tasvir edilmesi gerekiyordu. İnternete girip baktığınızda birçok Atatürk resmi görürsünüz ve güzel yapılmışlardır fakat klasikler. Artık bunların üstüne çıkmak gerektiğini düşündüm ve atamızı yaşadığımız döneme uygun, gençlerin de ilgisini çekebilecek şekilde yapmak istedim. Maalesef benden başka bunu yapan olmamış. Bu da üzücü bir şey açıkçası.

Dede Korkut, Deli Dumrul

Dede Korkut, Deli Dumrul

Tarihe de ilgi duyuyorsunuz sanırım. Yalnızca Atatürk ile ilgili değil, Türk mitolojisi, Alparslan, Mete Han, Seyit Onbaşı, Çanakkale, Sarıkamış, Dede Korkut ile ilgili çalışmalarınız da var. Bunları resmetmeniz tarihe olan ilginizden mi kaynaklanıyor?

Tarihimiz çok zengin, gerçek kahramanlara sahibiz ve açıkçası dünyada başka bir örneği olduğunu da düşünmüyorum. Bu kadar güzel, zengin ve yaşanmışlık dolu tarihimizi yapmak ve yeni nesillere göstermek istedim. Bunun değerli olduğunu ve bilinmesi gerektiğini düşünüyorum.

Gezi parkı anısına

Gezi parkı anısına

Toplumun genelini ilgilendiren sorunlarla ilgili çalışmalarınız da var. Doğu Türkistan’daki zulüm, Hocalı Katliamı, Özgecan ve şehitler… Topluma ayna olmak gibi bir kaygı mı güdüyorsunuz yoksa sadece kendi hislerinizin yansıması mı?

Ülke ve coğrafya olarak zor zamanlardan geçiyoruz. Bu kadar olay olurken bunlara duyarsız ve kayıtsız kalmak olmazdı. Ben kendi hissettiğim ve aynı zamanda unutulmasını istemediğim şeyleri yapıyorum. Yani her ikisi de. Sanatçıların görevi bu olmalı.

Kitap kapağı çalışmalarından biri

Kitap kapağı çalışmalarından biri

Dijital olarak kitap kapağı da tasarlıyorsunuz. Bir kitap için kitap kapak tasarlamadan önce o kitabı okuyor musunuz? Bu noktada hayal gücünüzün nasıl devreye girdiğini merak ediyorum.

Birçok kitap kapağı dizayn ettim. Hatta şu sıralar bir bilimkurgu çizgi romanıyla uğraşıyorum. Önce kitabı okuyorum, ana fikrini anladıktan sonra yazarların da isteği doğrultusunda yapmaya başlıyorum. Fakat bana ne hissettirdiği çok önemli. Bunların hepsini göz önünde bulunduruyorum.

Dijital resim alanında yaptığınız başka işler var mı?

Uzun yıllar mobil oyun sektöründe çalıştım ve birçok oyun görseli tasarladım. Kendi geliştirmeye çalıştığım küçük bir oyunum da mevcut. Onun dışında sipariş üstüne yaptığım birçok dijital resmim var.

Çalışmalarınız global düzeyde de ilgi görüyor mu?

Bazı çalışmalarım görüyor ama açık söylemek gerekirse önce kendi ülkemde ilgi görmesini isterim. Buraya bir şeyler bırakmak niyetimdeyim. Benim için ilk adımda kendi ülkem önemli.

Raven Woods isimli underground metal grubunun kurucu üyelerindensiniz. Metal müziğe ilgi duyan çevreler arasında Türkiye’den çıkan en iyi metal grubu olarak gösteriliyorsunuz. Yurt dışında konserler vermişsiniz. Hala çalmaya devam ediyor musunuz?

Evet hala aktif olarak devam ediyoruz. Lise yıllarında bir arkadaşımla beraber kurduk. Üç albümümüz var. Üçüncü albümümüzü İtalyan bir müzik şirketinden çıkardık. Şu sıralar dördüncü albüm şarkılarıyla uğraşıyoruz. Şimdiye kadar birçok yabancı müzik festivalinde çaldık. Dört ay sonra Almanya turumuz var ona hazırlanıyoruz.

Yaptığınız müzik ve resim sanatınız birbirini tamamlıyor gibi görünüyor. Heavy Metal dergisini takip eder miydiniz? Dijital resim çalışmalarınız Heavy Metal kapaklarındaki çizimlere benziyor.

Evet tabii. Metal müziği çocukluk yıllarımda dinleyeme başladım ve hala da dinleyip yapmaya çalışıyorum. Çocukken aldığım metal müzik albümlerinin kapaklarına uzun uzun bakar ve kendim çizmeye çalışırdım. Hala bakmayı ve incelemeyi severim. Birçok yerli ve yabancı müzik grubuna albüm kapakları da tasarlıyorum.

Yere yaptığı 3D çalışma

Yere yaptığı 3 boyutlu bir çalışma

Türkiye’de dijital resmi tanıtan isimlerden biri oldunuz. Gelecekte yapmayı planladığınız projeler var mı?

Üzerinde çalıştığım projelerim var. Yere ve duvara, üç boyutlu, “street art” tarzında çalışmalar yapıyorum. Henüz geliştirme aşamasındayım. Yakında kendi resimlerimde yaptığım gibi üç boyutlu perspektif resimlerimi de sergilemeye başlayacağım.

Çalışmalarınızı örnek alıp dijital resim alanında kendini geliştirmek isteyenler olabilir. Onlar için söylemek istediğiniz bir şeyler veya tavsiyeleriniz var mı?

Bununla ilgili birçok soru geliyor. Onlara en büyük tavsiyem yılmadan, sürekli araştırarak ve izleyerek çalışmaları. İnterneti kullanmalarını tavsiye ediyorum çünkü ellerinin altında sonsuz bilginin olduğu bir teknoloji var. Ayrıca, dijital resmi yapabilmenin en önemli kurallarından biri, geleneksel resim tarzlarını da öğrenmektir.

Yazar hakkında

Mine Bertan Yılmaz

Yorum yazın