Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla dün öğle saatlerinde İstanbul Galatasaray’da gerçekleşen eylemde sokak hayvanlarına yönelik şiddet protesto edildi. Geçtiğimiz hafta Erzincan Orduevi’nde iki aylık kediye işkence eden askerin 2 bin 252 TL idari para cezasıyla serbest bırakılması sonrasında hayvan hakları savunucularının hedefinde, caydırıcı olmaktan uzak olduğunu savundukları Hayvanları Koruma Kanunu vardı.
Eylemde açımlama yapan Adana Barosu Hayvan Hakları Savunucuları Komisyonu Başkanı Avukat Gülşah Görür, bu kanunun, önerdikleri yönde ve kapsamlı bir şekilde ele alınarak tekrar düzenlenmesi gerektiğini; hayvanlara eziyetin hafif cezalarla geçiştirilmesinin “toplumda telafisi mümkün olmayan bir tahribat oluşturduğu”nu vurguladı.
Sahipli sahipsiz hayvan ayrımı
Aynı komisyondan Avukat Ali Mert Karakılçık da kanunlarda “sahipli ve sahipsiz hayvan ayrımı” yaptığına dikkat çekiyor:
“Hayvanlar Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) canlı olarak değil, mal olarak değerlendiriliyor. Eziyet gören havyan sahipli ise, bu eylemde bulunan TCK kapsamında ‘mala zarar verme’den ceza alıyor. Eğer hayvan sahipsiz ise yine mal olarak görülüyor ve Kabahatler Kanunu kapsamında idari para cezası veriliyor. Öncelikle sahipli-sahipsiz havyan ayrımı yapılmaması gerekir. Şiddetin Kabahatler Kanunu’ndan çıkarılıp, suç sayılması ve hapisle cezalandırılması gerekir.”
(Fotoğraf: Kardelen Özfırat)
Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği Başkanı Metin Yıldırım siyasilere seslenen açıklamasında ise, “Bugün buraya ülkenin dört bir yanından gelenler, milyonlarca oya sahip. Yarın bizler hayvanların yaşam hakkını yok sayan siyasilere oy vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Ayrıca geçtiğimiz günlerde kendisini üst düzey bürokratın aradığını ve 15 gün öncesinde TBMM’de altı bakanın bir araya gelerek Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında düzenlenmelerin yapılacağının sözünü verdiklerini söyledi.
Hayvana yapılan şiddetin, insana yapılacak şiddetin öncü göstergesi olduğunu savunan EM/PATİ Yaşam Hakkına Saygı Platformu Başkanı Barış Şengül, hayvanları eşit gören caydırıcı bir yasanın şiddete karşı toplumsal dönüşümün şarttı olduğunu dile getirdi.
“Hayvana karşı yapılan şiddet bir kişilik bozukluğu”
HaberVs’nin görüşüne başvurduğu Psikiyatri Uzmanı Dr. Bülent Bilgi, hayvanlara yapılan şiddetin bir takım psikiyatrik rahatsızlıklarla ilgili olabileceği görüşünde. Bilgi’ye göre bu durum, özellikle kişilik bozukluğu rahatsızlığı olan kişilerde daha fazla görülüyor. Bu kişilik bozukluklarının erişkin dönemde bir rahatsızlık olarak değil davranış olarak değerlendirildiğini söyleyen Bilgi, bunun bir rahatsızlık olarak kabul edilmesi ve tedavi edilmesi gerektiğini savunuyor.
Hayvanlara yapılan eziyetin çocukluk döneminde başladığına dikkat çeken Bilgi, tramvatik yaşam öyküsü olan ya da aile içi şiddet öyküsü olan çocukların diğer çocuklara göre hayvanlara ve diğer şiddet alanlarında daha fazla eğilimi olduğunu söylüyor.
