Sanat

Yüz yıl öncesinin yüzleri

Yazan: Görkem Keser

İstanbul’un 20’nci yüzyıl başındaki görüntülerinden oluşan “Sular, Sokaklar, Suratlar” adlı film projesinin ilk gösterimi 17 Şubat 2010 tarihinde Santralistanbul’da gerçekleştirilecek.İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezih Erdoğan’nın yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği belgesel videoda Hollanda Film Müzesi ve Avusturya Film Arşivi’nden alınan görüntülerle, eski İstanbul portresi günümüzün müziği ve sesleriyle tekrar hayat buluyor. Prof. […]

İstanbul’un 20’nci yüzyıl başındaki görüntülerinden oluşan “Sular, Sokaklar, Suratlar” adlı film projesinin ilk gösterimi 17 Şubat 2010 tarihinde Santralistanbul’da gerçekleştirilecek.
İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezih Erdoğan’nın yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği belgesel videoda Hollanda Film Müzesi ve Avusturya Film Arşivi’nden alınan görüntülerle, eski İstanbul portresi günümüzün müziği ve sesleriyle tekrar hayat buluyor.

Prof. Erdoğan, daha önceden de arşiv çalışmaları yaptığını fakat bunların görsele değil belgelere dayalı olduğunu belirterek: arşiv çalışmalarını başka çalışmalarla bir araya getirmek istediğini söylüyor:
“Belirli bir süre sonra arşivler sadece küf ve naftalin kokan belgeler olarak kalıyor. ‘Geçmişte olan biten bir şeyle neden ilgileneyim?’ sorusuna yanıt vermemiz gerekiyor. Aslında bu çalışmayı yapma sebeplerimden biri de bu soruya cevap verme ihtiyacı hissetmem .”

Eski İstanbul görüntülerini izleyen kişilerin, normalde kafasını çevirip bakmadığı yerlere, bu tarz çalışmalardan sonra daha dikkatli ve duyarlı bir bakış açısıyla bakılabileceğinin altını çizen Nezih Erdoğan, bunun insanlarda bir farkındalık yaratacağına inanıyor.
Estetik bir anlatım olarak arşiv görüntülerinin çok işine yaradığını belirten Erdoğan, Avusturyalı yönetmen Gustav Deutsch’un arşivlerden yaptığı filmlerden etkilendiğini belirtiyor:
“Bizim yaptığımız iş çok sanatsal olmasa da eski görüntülerle yeni sesleri bir araya getirmek açısından başarılı olduğunu düşünüyorum. Özellikle o dönemde yaşayan insanlar kendilerini kaydeden kamerayla yeni tanışmışlardı, kameraya bakışları ve davranışları çok enteresan.”

Görüntülerin hiç birinde restorasyon olmadığının altını özellikle çizen Nezih Erdoğan, görüntüleri orjinal halleriyle kullandıklarını vurguluyor:
“Arka plandaki lekelerin, çiziklerin, görüntüye daha fazla estetik kattığını düşünüyorum. Bu arada şunu da eklemek lazım; görüntülerin hepsi siyah-beyaz değil bazı yerleri renkli, eskiden filmler tint adı verilen bir teknikle boyanıyordu. bu yüzden videoyu izlerken koyu sarı ve mavi renkler göze çarpacak.”

Bu çalışmanın seyirciler üzerinde nasıl bir etki bırakacağı konusuna, kendi üzerinden cevap veren Nezih Erdoğan, videoda yer alan fakat bugün aramızda olmayan insanların, o dönemdeki renkli yaşamlarının, izleyiciler üzerinde ölüm ve yaşam kavramlarını ön plana çıkartacağını düşünüyor.

Projelerini, gösterime girebilecek her festivalde yayınlamak istediklerini, ancak yarışmalara katılmayacaklarını belirten Prof. Erdoğan, bu çalışmanın hiç bir ticari çıkarının olmadığına dikkat çekerek, ücretsiz dağıtılacak olan DVD kopyalarının hazırlanma aşamasında olduğunu söylüyor.

Müzikleri Çiğdem Borucu Erdoğan tarafından yapılan çalışmanın yönetmen yardımcılığını Özge Özyılmaz üstlenmiş, Kurguda ise Volkan Çetin’in imzası bulunuyor.

Yorum yazın