Gündem

“Turistlere rezil olduk”

Yazan: Hüseyin Aldemir
Hüseyin Aldemir

Dün akşam Beyoğlu'nu gaza boğan polislerin en büyük derdi meğer turistlere rezil olmakmış

Dün akşam saatlerinde Taksim Beyoğlu civarına yolu düşenler, yine biber gazını tattı. Polis, 1 Mayıs'tan beri dozunu artırarak uyguladığı orantısız şiddetini daha bir grup bile toplanmadan, daha yürüyüş bile başlamadan gösterdi.    

68 öğrenci hareketi liderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın ölümünün 40’ıncı yıldönümü nedeniyle Beyoğlu Tünel Meydanı’nda toplanan gruba polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti.

Anma yürüyüşü öncesinde Taksim Meydanı, Galatasaray Meydanı ve Tünel Meydanı Toplumsal Müdahale Aracı (TOMA) ve çevik kuvvet polisleriyle kuşatılmıştı. Tünel Meydanı’nda sivil polisler, biraraya gelen her üç kişiye kimlik kontrolü ve GBT (Genel Bilgi Toplama) uygulaması yapıyordu.

Henüz toplanma aşamasındayken, polisin hiçbir uyarı yapmaksızın tazyikli su ve  gaz bombasıyla müdahalesinin ardından ara sokaklara dağılan grup üyeleriyle, çevik kuvvet arasında kovalamaca yaşandı.

Galip Dede Caddesi’nin girişindeki sokakta bulunan inşaat alanına yoğun gaz bombası atan çevik kuvvet polisine sivil bir amir “gaza boğdun yeter” diye bağırırken, sokaktan çıkıp çanını kurtarmaya çalışan turistler ve eylemciler, adına “orantısız güç kullanımı” mı dersiniz yoksa “ötekini mahvetme güdüsü” mü dersiniz işte tam da bunun göstergesiydi.

Fotoğraf: Hüseyin Aldemir

Fotoğraf: Hüseyin Aldemir

Genç bir kadın bayılmış yerde yatıyordu ve yardım isteyen arkadaşının duman içerisinden sadece sesi geliyordu. Önce polisin kimi zaman gazeteciler de dahil hedef alarak gaz bombası fişeklemesinin verdiği korkuyla yanaşamadık. Ama gazın biraz dağılıp, insanların görüş alanımıza girmesiyle, bir muhabirin de yardımıyla genç kadını hava alabileceği bir noktaya kadar taşıdık. “Hava alabileceği bir nokta” diyorum çünkü polisin gaz bombasını attığı inşaat alanının üstü de kapalı olduğu için gaz dağılmıyordu ve hayati bir tehlike oluşturuyordu.

Yüzü maskeli çevik kuvvet polislerinden bir tanesinin yardım istememize karşı tavrı ve arkadaşlarına söyledikleri ise olayın bir başka “insani” yönünü gösteriyordu: “Taşısınlar ya bırak!”

Beyoğlu Belediyesi ve Şişhane Bulvarı yönünden atılan gaz bombası seslerini takip ettiğimizde, gaz bulutunun kapladığı bir Haliç manzarasıyla karşılaştık.

Fotoğraf: Hüseyin Aldemir

Fotoğraf: Hüseyin Aldemir

Tepebaşı’nda Refik Saydam Caddesi üzerindeki Kuytu Sokak’a geldiğimizde polis bir grubu copluyordu. “Basın geldi” uyarısının ardından çekilen polislerden birisi basın mensuplarına “enformasyon” verdi:
“Çekin a.. k.. çekin. Turistlere rezil olduk. Bu kadar turistin olduğu yerde ellerine almışlar ne olduğu belirsiz s..tiğimin bayrağını, yürüyorlar. Bunu çekeceğinize gidin, turistlere nasıl rezil olduğumuzu çekin.”

İnsanları hedef alarak gaz bombası atmak, anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hürriyetini orantısız güç kullanarak engellemek, yardıma muhtaç birine ilkyardımda bulunmayı bile çok görmek, hem de kendi tabirleriyle “o kadar turistin önünde” rezil etmiyor ama kişilerin demokratik hakkını kullanması rezil ediyor.

1 Yorum

Yorum yazın