Yorum Analiz Görüş

Sevgililer günü hediyesi

Yazan: Yaprak Sürtal

Bir 14 Şubat daha geldi çattı. Reklamlardan mağaza vitrinlerine kadar her yer kırmızı kalp ve eşyalarla doldu. Kimi “Anlat aşkını” diyor, kimi de elini sallayıp “Hayatım bir şey eksik değil mi?” diyor. Sanki vatandaşın her şeyi var da eksik olan tek şey pırlantasıymış gibi. “Bize hergün sevgililer günü, önemli olan sevgiyi göstermek” deseler de sevgiliye […]

Bir 14 Şubat daha geldi çattı. Reklamlardan mağaza vitrinlerine kadar her yer kırmızı kalp ve eşyalarla doldu. Kimi “Anlat aşkını” diyor, kimi de elini sallayıp “Hayatım bir şey eksik değil mi?” diyor. Sanki vatandaşın her şeyi var da eksik olan tek şey pırlantasıymış gibi.

“Bize hergün sevgililer günü, önemli olan sevgiyi göstermek” deseler de sevgiliye sunulacak imkanı kısıtlı olanlar bunun ezikliğini yaşıyor. Bazıları ise yapılan psikolojik baskıya dayanamayıp ödeyebileceğini sanıyor ve taksitle alıyor. Ancak ödeme günü geldiğinde bu yapay indirimler, zorlanan bütçeyi daha da zorluyor. Bunlara bir de mum ışığında ve keman eşliğinde yenen yemek eklenince kredi kartları daha da şişiyor.

Normalde beş lira olan kırmızı gül bile bugün on liraya satılıyor. Tek gülün “ilk bakışta aşk” anlamına geldiği söyleniyor, hal böyle olunca da kimileri, sevgililerine ilk bakıştaki aşkını anlatmak isterken fırsatçıların kurbanı oluyor.

Çeşitli dillerde “Seni seviyorum” yazan kalpli eşyalar ile üzerine istenen resmin basıldığı bardak ve kıyafetler de satışa sunuluyor. Normal zamanda çok az kişinin bu tarz hediyeler alıp sevgiliyi mutlu etmek aklına gelirken, iş sevgililer gününe gelince birçok kişi bu hediyeliklere adeta saldırıyor.

Reklamlarda gördükleri mücevherlere özenenler “önemli olan hatırlamaktır” deyip sevgilisinin ona aldığı bir gülle de mutlu olabiliyor. Ancak bir liralık yevmiye zammı alan işçiler için beş liralık zamla on biraya satılan tek bir gül dahi lüks haline geliyor.

Sonuçta 14 Şubat sevgiyi ve sevgiliyi hatırlatmaktan çok, çoğu insana borcu ve krizi hatırlatıyor. Bütçeye uygun bir hediye almak, yemeğe gidilemiyorsa evde yemek hazırlamak veya sevgiyi anlatacak bir mektup yazmak da alternatifler arasında yer alabilir. Tabii, krizin vurduğu, hediye alma heveslerinin kursaklarda kaldığı ve kredi kartı borçlarının giderek arttığı bir memlekette bunları yapacak istek kaldıysa…

Eğer siz de borçlarınıza borç katmak ve bu tüketim oyununun bir oyuncusu olmak istemiyorsanız, ne almak istiyorsanız içinizden geldiğinde ve kazık yemeden alın. “Seni seviyorum” demek için ne bir güne ne de bir hediyeye ihtiyaç yoktur. Sadece iki kelimeye ihtiyaç vardır, üstelik söylemesi de bedava!

Yorum yazın