Gündem

Selanik’te de 'Her yer Taksim her yer direniş!'

Yazan: Pelin Akyazı / Selanik
Pelin Akyazı

Üç yıllık aradan sonra Atatürk’ün Selanik’teki evinde gerçekleştirilen ilk 10 Kasım törenine Gezi direnişi damga vurdu

Temsili isimleriyle Mehmet ile Yorgo’nun birlikte görev yaptığı sınır kapısından giriş yaptık Yunanistan’a. Hedefe yaklaştıkça, tur otobüsünde 10 Kasım’ın ağırlığı giderek daha fazla hissedilmeye başlamıştı. Üç yıl süren restorasyon çalışmasının ardından binlerce kişi ilk 10 Kasım’da Selanik’e, Aya Dimitriya Mahallesi’nde, Apostolu Pavlu Caddesi üzerinde yer alan uçuk pembe boyalı evde buluşmak üzere yola çıkmıştı. Bu buluşmaya katılanların profiliyle Türkiye hükümetinden bir bakanın konuşma yapacak olması arasındaki çelişki, bu buluşmayı daha da ilgi çekici hale getiriyordu…

Atatürk Evi dışardan bakıldığında hala ilk günkü güzelliğini koruyordu. Yunan polisleri, caddede yaşanabilecek trafik karmaşasını engellemek ve giriş çıkışları denetlemek için evin önünde özel güvenlik önlemleri almış, ziyaretçi Türkleri bekliyordu. Bir süre caddeden sadece Türklerin geldiği otobüslerin geçmesine izin verildi. Daracık alanda, yüzlerce insan Atatürk’ün evine girebilmek için parlayan gözlerle bakarken saat dokuza geliyordu…

Ses sistemi ve evin bahçesinde konuşma yapanların görüntüsünü veren ekran, bahçe kapısının dışına kurulmuştu. Bahçeye girme şansı elde edemeyenler içeride olup biteni buradan seyredebilsin diye.

Ve saat tam 09:05'i gösterirken hafif bir müzik eşliğinde 2 dakika saygı duruşu…

İstiklal Marşı ve ardından “Andımız”…

Restorasyondan sonra Atatürk evi

Mustafa Kemal Atatürk'ün doğduğu ev 1933’te Cumhuriyet’in onuncu yılında bir iyi niyet göstergesi olarak Selanik Belediyesi’nin aldığı bir kararla satın alınarak Türkiye’ye hediye ediliyor. Atatürk dışişleri bakanına talimat veriyor ve buranın konsolosluk olmasını istiyor. Öldükten sonra ise müze olarak kullanılmaya başlanıyor.  
Kültür ve Turizm ile Dışişleri bakanlıkları tarafından üç yılda restore edilen ev, Ağustos 2013’de Bakan Ömer Çelik tarafından yeniden açıldı. Müzedeki eşyaların restorasyon çalışmasından sonra Ankara, Samsun ve İznik'teki müzelere gönderilmesi nedeniyle halihazırda sadece eşyaların fotoğrafları görülebiliyor.  

Evde Murat Taşkın’ın yaptığı Atatürk'ün balmumu bir heykeli var. Bahçeye girdiğinizde Atatürk doğduğunda babası tarafından dikilen nar ağacını görüyorsunuz. Bu ağaç o yıllardan arta kalan tek canlı varlık…

Selanik’te Türkiye’deki gibi sirenler çalmamıştı ama saygı duruşunun ardından ortalık aniden İstanbul, Ankara, Hatay veya İzmir sokaklarına dönüşüvermişti. “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları, balkonunda minik bir Yunan bayrağı bulunan teyzenin, heyecan içinde slogan atan kalabalığı şaşkınlıkla izlemesine neden oluyordu. Sloganları muhtemelen hiç anlamayan yaşlı kadın Türklerdeki gerginliği hissetmiş, gözünü ayırmadan töreni izliyordu. Sloganlar, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun konuşmaya başlamasıyla daha da arttı.

Resmi anma programının konuşmacısı Sağlık Bakanı eve geldikten sonra yaklaşık iki bin kişilik ziyaretçi kitlesinin heyecanı, yerini hoşnutsuz homurdanmaya bırakmıştı. “Büyük Türk milleti, kendisinin milletimize vasiyet olarak söylediği, muhasır medeniyet seviyesinin üzerindeki yolculuğa, onu daha iyi anlayarak, onun o mücadeleci ruhunu milletle gönül gönüle, omuz omuza yaptığı mücadeleyi, bundan sonra biz de milletimizle birlik ve beraberlik içinde, güçlü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni oluşturmanın gayreti içinde olacağız” diyordu Müezzinoğlu. Ancak dışardaki insanlar, o konuşurken sesleri daha da yükseldiği için bakanın bu sözlerini anlamamıştı. Anlayanlardan da “eminim öyledir” konuşmaları geliyordu.

Resmi törenden sonra, katılan birçok okulun öğrencileri hazırladıkları konuşmaları sundu. Selanik’teki anmanın Türkiye’den en önemli farkı ise elbette Yunan polisiydi. Türkiye’de bakanların katıldığı toplantılarda genellikle biber gazı ve polis müdahalesiyle sonuçlanan bu tür slogan gerginlikleri Selanik’te son derece olgun bir ortamda yaşanıyordu. Ortada ne slogan dışında taşkınlık yapan bir gösterici, ne insanların ağızlarını kapatmaya çalışan korumalar, ne de insanların gözüne biber gazı sıkan çevik kuvvet ekipleri vardı.

Yorum yazın