Spor

NBA’de play-off'a doğru

Yazan: Can Türkmen
NBA Türkiye http://www.ajansspor.com

NBA’de play-off'larda geçen sezona göre ilk turlarda kapışmalı maçlar beklenmese de, konferans yarı finallerinde çekişmeli maçlar olacak gibi

National Basketball Association'da (NBA) play-off'lar başlamadan önce heyecan giderek artıyor. Takımlar, kendi konferanslarında ilk 8’e girerek play-off'lara katılma hakkı kazanırken, ilk 4 içerisinde yer alacak takımlar, ev sahibi avantajını da eline geçirmiş olacak.

18 Nisan Cumartesi başlayacak olan play-off'lar, 4 Haziran’da Doğu ve Batı konferansı finalistlerinin birbiriyle yapacağı maç sonrasında sona erecek. Play-off'larda 8 Doğu ve 8 Batı konferansı takımı olmak üzere 16 takım yer alacak.

Her konferansta birinci olan takım aynı konferanstan sekizinci takımla eşleşti. Aynı sıralamayla ikinciyle yedinci, üçüncüyle altıncı ve dördüncüyle beşinci İlk turda karşı karşıya gelecekler. Konferanslarda ilk 4 içerisine giren takımlar ev sahibi avantajını da eline geçirmiş olacak. 7 maç üzerinden oynanacak olan serilerde, hangi takım dörde ulaşırsa, o takım bir üst tura geçme hakkı kazanacak.

Peki normal sezonun bitmesiyle birlikte, play-off'lara kalan takımların son durumları ne? (Takımların yanındaki sayılar, sırasıyla sezondaki  galibiyet ve mağlubiyeti gösterir.)

Doğu Konferansı

1. Atlanta Hawks (60-22) – 8. Brooklyn Nets (38-44)

Doğu Konferansında 1. Olan Atlanta Hawks, çoğu NBA takımının aksine süper yıldızı olmayan, takım oyununu ve takım savunmasını çok iyi gerçekleştiren bir takım. Sayı yükünü tek bir oyuncunun çekmediği, ve sayı ortalamasında en iyi ortalamayı tutturan Paul Millsap (16.7) ile 4. en iyi sayı ortalamasına sahip olan Demarre Carroll (12.6) arasında yalnızca 4 sayı bulunuyor. Bu durum, atılan sayıların basketbolcular arasında dengeli dağıldığının bir göstergesi. Süper yıldız oyuncusu olmadan normal sezonda doğu konferansında 1. olan Atlanta Hawks, diğer takımların süper yıldızlarının daha çok sorumluluk alacağı play-off'larda ne yapacağı merak konusu.

Geçtiğimiz yıllarda Beşiktaş’a oldukça ses getiren bir transfer olarak gelen Deron Williams’ın takımı olan Brooklyn Nets ise play-off barajına son anda giren takımlardan biri. Özellikle takımın pivotu Brook Lopez’in sezon boyunca gösterdiği performans, Koç Lionel Hollins’in  ” Ne olursa olsun Lopez bizde kalsın.” demeçlerini hakettiren cinstendi. Takımın oyun kurucusu eski Beşiktaşlı Deron Williams ise yaptığı asistlerle takımda öne çıkan isimlerden. Buna rağmen konferans lideri Atlanta karşısında ellerinden gelenin fazlasını yapmaları gerekiyor.

2. Cleveland Cavaliers (53-29) – 7. Boston Celtics (40-42)

Doğu konferansında 2. olmayı başaran Cavaliers’ta ise Atlanta Hawks’tan farklı olarak süper yıldızlar bulunuyor. Geçtiğimiz sezon, takımda yalnızca oyun kurucu Kyrie Irving’e sahip olan Cavaliers play-off'lara bile kalamamıştı. Lebron James’in yuvaya dönmesi geçtiğimiz sezonun rebound kralı Kevin Love’ı almaları Cleveland’ın bir anda 3 süper yıldıza sahip olmasını sağladı. Takımın sayı yükünü çeken James ve Irving aynı zamanda asist yapma konusunda da oldukça başarılı bir ikili. Bu 3’lünün yanına J.R. Smith’i de ekleyince, iyi gününde olacak bir Cleveland’ı durdurması çok güç olacaktır.

Bu sezon  inişli çıkışlı bir performans çizen Celtics, eski günleri arar gibi gözüküyordu. Buna rağmen play-off'lara 7. basamaktan girmeyi başardılar. Isiah Thomas önderliğinde üst sıralara çıkan Celtics’in içerdeki karnesi ise oldukça zayıf. Bu da play-off'larda bir hayli önemli olan ev sahibi avantajını iyi kullanmadığı takdirde ilk turdan elenmelerine yol açabilir. İçerde tam 20 mağlubiyeti bulunan Celtics’in bu alanda play-off'lara kalan takımlar arasında lider olduğunu söyleyebiliriz. Doğu konferansında, ilk 4 sırayla son 4 sıra arasındaki güç-denge farkları Celtics’in başını ağrıtabilir.

3. Chicago Bulls (50-32) – 6. Milwaukee Bucks (41-41)

20 yıl önce Michael Jordan ile fırtınalar estiren Chicago Bulls ise son yıllarda bir hayli sessiz. Takımın süper yıldızı ve bir dönemin MVP’si (Most Valuable Player- En değerli oyuncu) Derrick Rose’un sakatlıklarla boğuşması takımı en çok etkileyen faktörlerden. Ancak Rose’un normal sezonun son maçlarına yetişip iyi performans göstermesi Bulls hayranlarını heyecanlandıracak bir durum. İspanyol pivot Pau Gasol’ün ilerleyen yaşına rağmen gösterdiği performans ise izleyenleri mest ediyor. Bir diğer parantez açmak gereken oyuncu ise Jimmy Butler. Takımda en iyi sayı ortalamasına sahip olan Buttler, NBA’de henüz 3. Yılını oynuyor. Ligin en iyi savunma takımlarından biri olan Bulls’ta pota altı savaşçısı Joakim Noah ise henüz ritmini bulmuş değil.

Temsilcimiz Ersan İlyasova’nın takımı olan Milwaukee ise sezon başında kendi konferansında 6. olması beklenmeyen bir takımdı. Oldukça az sayı atan ve az sayı yiyen bir takım olan Milwaukee’de sayı ortalamalarına baktığımızda, ilk 5 oyuncunun aralarında 1 sayı ortalaması ile değiştiğini görebiliyoruz. Özellikle takımın koçu ve eski efsanevi oyuncu Jason Kidd’in takımın başına gelmesiyle birlikte oldukça iyi savunma yapan Bucks’ın play-off'a kalmasındaki en büyük etken bu diyebiliriz. Takımın çaylağı olarak iyi işler yapan Jabari Parker ise, ilk sezonunda oldukça iyi bir performans gösteriyor. Temsilcimiz Ersan İlyasova 11.5 sayı ortalamasıyla oynarken, takımın en iyi sayı ortalamasına sahip oyuncusu, Michael Carter-Williams ise 14.1 sayı ortalamasıyla oynuyor. Oldukça genç bir takım olan Bucks, ilerki yıllarda genç oyuncularını kaybetmezse iyi işler yapacağa benziyor.

4. Toronto Raptors (49-33) – 5. Washington Wizards (46-36)

Doğu konferansında en çok sayı atan takım durumunda bulunan Raptors’a , ligin kısa takımı diyebiliriz. Oldukça hızlı oynayan Toronto, oyun kurucuları Demar Derozan ve bir diğer kısası Kyle Lowry’nin biraz eline bakıyor. Bu ikili, oynadıkları hızlı oyun ve şut isabetleriyle takımı sırtlıyorlar. Ligin tek Kanada takımı olan Toronto Raptors, içerde ve dışarda gösterdiği dengesiz performansla, diğer güçlü takımların başlarını bir hayli ağrıtacağa benziyor. Aynı zamanda atletik oyuncu Terrence Ross ve pota altı savaşçısı Valenciunas takıma katkı yapan diğer isimler.

Geçtiğimiz sezon doğu konferansı yarı finalinde Indiana’ya kaybeden Washington Wizards bu sezon oldukça iddialı. Etkilenilecek bir iç saha performansı çizen Wizards’da oyun kurucu John Wall ise basketbolseverleri mest ediyor. 17.6 sayı ortalamasıyla oynayan Wall’un bir diğer iyi özelliği ise yaptığı maç başına asistler. Maç başına tam 10 asist ortalamasıyla oynayan Wall’un takım arkadaşları kendisinden oldukça memnun olsa gerek. NBA’de 16. Yılını geçiren Paul Pierce ise ilerleyen yaşı dolayısıyla takıma istenilen katkıyı veremiyor. Pota altında Marcin Gortat’ın rebound savaşı için oldukça önemli olduğunun özellikle altını çizmek gerekiyor. Doğu konferansında en çekişmeli ilk tur maçının Toronto ile Washington arasında geçebileceğini söyleyebiliriz.

Batı Konferansı

1. Golden State Warriors (67-15) – 8. New Orleans Pelicans (45-37)

2014-15 sezonunun tartışmasız en iyi takımı olan Warriors, batı konferansını lider bitirmeyi başardı. Takımın iki süper yıldızı oynadıkları oyunla tüm basketbolseverleri mest ediyor. Stephen Curry ve Klay Thompson. Stephen Curry, mevcut top kullanma ve şut yeteneği ile takımın en skorer oyuncusu durumunda. Klay Thompson’da 3’lüklerini sokmaya başladığı anda , Golden State’i tutabilen takım az bulunuyor. Bu iki oyuncuya pota altında destek veren tecrübeli oyuncu Andrew Bogut ise, Curry’nin asistlerini çoğu zaman değerlendiriyor. Takımın bir diğer tecrübeli yıldızı atletik oyuncu Andre Iguodala da takıma oldukça katkı sağlayanlardan. Normal sezonun en çok sayı atan takımı durumunda bulunan Golden State, şampiyonluğun da en büyük adayı olarak gösteriliyor.

Temsilcimiz Ömer Aşık’ın takımı olan New Orleans Pelicans ise son maçta San Antonio Spurs’ü yenerek Oklahoma’nın bir sıra önünde play-off'ta kendine yer buldu. Normal sezonda Oklahoma City Thunders ile yaptıkları 4 maçın 3’ünü kazanması dolayısıyla, galibiyet sayıları eşit olmasına rağmen Thunders’ın bir üst sırasında yer alan Pelicans, sezonun en iyi takımı Golden State ile karşılaşacak. Pelicans’ın işi ise oldukça zor. Pelicans’ın süper yıldızı Anthony Davis’in pota altında yaptığı mucizevi işler biraz da Pelicans’ı bu duruma getirmiş durumda. Takımın hem sayı yükünü hem de rebound yükünü çeken Davis, MVP adayı olarak da gösteriliyor. Pelicans, Davis önderliğinde elinden gelenin fazlasını yapması gerekiyor.

2. Houston Rockets (56-26) – 7. Dallas Mavericks (50-32)

James Harden önderliğinde müthiş bir sezon geçiren Houston Rockets da şampiyonluğun en büyük adaylarından. 27.7 sayı ortalamasıyla ligde en iyi sayı ortalaması tutturan oyuncusu durumunda bulunan Harden takımını play-off'lara sırtladı. Sadece sayı atmayan aynı zamanda attıran da bir oyuncu olan Harden, yüksek şut yüzdesi ile ligin diğer şutörlerine meydan okuyor. Takımın bir diğer süper yıldızı, pivot Dwight Howard ise yaşadığı ufak tefek sakatlıklardan dolayı ritmini bulamıyor. Batı konferansında 2. Sırada bulunan Rockets, 2.liği kaptırmak istemeyecektir. Clippers ile aynı galibiyet sayılarında olmalarına rağmen Güneybatı grubu lideri olarak Clippers’ın bir üst sırasına çıkmayı başaran Rockets, şampiyonluk adaylarından.

Sezonun en çok ses getiren takaslarından biriyle, Boston’dan Dallas’a gelen Rajon Rondo’nun katkısıyla üst sıralara tırmanan Dallas, play-off'ları hemen hemen garantilemiş durumda. Takımın yaşlı kurtu Dirk Nowitzki’nin önderliğinde iyi işler başaran Mavericks, bu sezon olmasa bile elindeki genç ve yetenekli oyuncularla ileriki yıllarda iyi işler başaracakmış gibi gözüküyor. Monta Ellis, Parsons gibi yetenekli oyunculara sahip Dallas’ta, Rondo’nun gelişiyle birlikte takım oyunundaki gelişme gözle görülecek şekilde. Adeta asist için doğmuş olan Rondo’nun takım oyununa yaptığı katkı azımsanmayacak derecede. Buna rağmen ilk turda Houston’ın rakibi olmaları ise kendileri için şanssızlık.

3. Los Angeles Clippers (56-26) – 6. San Antonio Spurs (55-27)

Los Angeles Lakers’ın son yıllardaki düşüşü ile birlikte bir anda zirveye doğru tırmanan bir diğer Los Angeles takımı olan Clippers şampiyonluğun bir diğer adayı. Oyun kurucu Chris Paul ve forvet Blake Griffin önderliğinde iyi bir sezon geçiren Clippers’ta pota altı DeAndre Jordan’ı da unutmamak gerekiyor. Maç başına 14.9 rebound ortalamasıyla oynayan Jordan, ligde bu alanda lider durumda. Maç başına 10.2 asist ortalamasıyla oynayan Chris Paul ise asist dalında ligde lider durumda. Griffin, Jordan ve Paul önderliğinde şampiyonluk yolunda bulunan Clippers’ta J.J Reddick’in de dış şutları sokması halinde Clippers çok zor durdurulacak bir takım haline gelecektir.

Geçen sezonun şampiyonu Spurs, bu sezonda yine zirveye oynuyor. Batı Konferansında 6. Sırada bulunan Spurs, play-off'ların takımı olduğunu göstermek istiyor. Tim Duncan, Tony Parker, Manu Ginobili 3’lüsünü hala bozmayan Spurs’te bir diğer yıldız da Kawhi Leonard. Bu sezon takımın sayı yükünü çeken Leonard, atletik yapısıyla da dikkat çekiyor. Tony Parker’ın asistleri, Tim Duncan’ın pota altı takviyesiyle durdurulması güç olan ofansif yapısı, Spurs’ün en büyük artısı durumunda. Her sezon zirveyi kovalayan San Antonio bu sene de , zirveyi kovalayacak gibi gözüküyor.

4. Portland Trail Blazers (51-31) – 5. Memphis Grizzlies (55-27)

Oyun kurucu Damian Lillard ve pota altı Lamarcus Aldridge önderliğinde oldukça iyi bir sezon geçiren Portland’da, San Antonio Spurs ile birlikte sezonun en iyi iç saha ortalamasına sahip takım. Henüz NBA’de 2. Yılı olmasına rağmen iyi işler çıkaran Lillard’ın en büyük avantajı ise, Lamarcus Aldridge. Takımın en çok sayı atan ismi olan Aldridge, yüksek şut yüzdesi ile dikkat çekiyor. Pota altı olmasına rağmen oldukça atletik bir yapısı olan Aldridge, takımı sırtlayan isimlerin başında geliyor. Takımın aynı zamanda rebound lideri de olan Aldridge, asist lideri olan Lillard’dan da oldukça faydalanıyor. Ev sahibi iken bambaşka bir boyuta geçen Blazers oyuncuları, bu performanslarını sürdürmesi durumunda finallere kadar yükselebilecek potansiyele sahipler.

Yılın açık ara en defansif takımı olarak gözüken Memphis, aynı zamanda en az sayı yiyen takım durumunda. Takım oyununu ve takım defansını en iyi oynayanlardan biri olan Memphis’te, Chicago’nun pivotu Pau Gasol’ün kardeşi Marc Gasol takımını sırtlayan isimlerden biri. Takımın rebound lideri Zach Randolph ise ligde 15. sezonunu geçiriyor. Oldukça sert bir savunma takımı olan Grizzlies, kazandıkları maçların çoğunu savunma güçleriyle kazanıyor. Takımda NBA’in zamanında efsane olmuş isimlerinden Vince Carter da bulunuyor. 16 yıllık tecrübesiyle takıma tecrübe katan Carter, Memphis ile ilk şampiyonluğunu elde etmek istiyor.

Yorum yazın