Yaşam

Mall mısın AVM mi?

Yazan: Merve Ceren Balcı

Yatırımcılar inşa ettikleri AVM, konut ve iş merkezlerine yabancı isimler vermeyi tercih ederken uzmanlar “Böyle giderse dilimizi kaybedeceğiz” diyor

Başbakan Tayyip Erdoğan, 19 Nisan’da Trump Towers Mall’un açılış konuşması sırasında  “Trump Towers” yerine “Trump Kuleleri” demeyi tercih etmiş, yatırımcılardan da Türkçe konusunda hassasiyet göstermelerini talep etmişti. Ancak son yıllarda konut, alışveriş merkezi (AVM) ve iş merkezi inşa eden şirketler projelerinde çoğunlukla yabancı isimler kullanıyor, Türkçe ihmal ediliyor. En büyük gayrimenkul şirketlerinden Sinpaş, Ağaoğlu ve Torunlar GYO da yabancı isimleri projelerinde en sık kullananlardan.

Yabancı isimli konut, AVM ve iş merkezlerinden bazıları şu şekilde; Mall of İstanbul, Ankamall, Torium AVM, Nishistanbul, My Dream Altunizade, My Roseville Çekmeköy, My World Europe, My Office Gold, My Towerland, Bosphorus City İstanbul, Aqua City 2010…

Yabancı dile kapımız açık

Mimar ve Mühendisler Grubu Başkanı Avni Çebi, Türkiye’de konut, AVM, işyeri, otel, hastane, pastane gibi yerlere yabancı isim vermek gibi bir alışkanlığın olduğunu düşünüyor. Bu sürecin böyle devam etmesi halinde bir tek kişi adlarının Türkçe kalacağını, bu durumun da korkunç bir dönüşüme neden olacağını belirtiyor.
“Bir anket yapalım her şeyi değiştirdik İstanbul’un adını da değiştirip markalaştıralım diyecekler neredeyse. Böyle bir sürece doğru gidiliyor” diyen Çebi, İstanbul’daki konut projelerinin yabancılar için inşa edilmediğine, bu yüzden de yabancı isimlerin gereksiz olduğuna dikkat çekiyor. Hastanelerin de “hospital” diye adlandırıldığını, ancak Türklerin tedavi olduğunu söyleyen Çebi, “Sanki ülkeyi ileride pazarlayacağız da şimdiden altyapıyı hazırlıyoruz gibi bir tablo var. Biz böyle bir toplum muyuz?” sözleriyle durumun vehametine dikkat çekiyor.

Yabancı isimli projerden bazıları

Ağaoğlu konut projeleri:  My Home Maslak, My Towerland, My World Europe, My Town Ispartakule, My Roseville Çekmeköy, My City Bahçelievler, My World Ataşehir, Eltes Gold Residence, My Country Çekmeköy, My Town Ümraniye, My Home Çengelköy, My Dream Altunizade, My Village Samandıra, My City Ümraniye

Ağaoğlu ofis projeleri: My Office Gold, My Office 212, My Office Ataşehir, My Prestige Ataşehir

Torunlar GYO projeleri: Torium AVM, Deepo Outlet Center, Ankamall AVM& Crowne Plaza Hotel, Nishistanbul (ofis ve residence), Torun Tower (ofis)

Sinpaş konut projeleri: Liva İstanbul, Kelebekia Premium, Ottomare, Sealybria, Aqua Manors, Central Life, Marenegro, Aqua City, Pasha Yalı

Sinpaş GYO: Bosphorus City İstanbul (konut projesi), Aqua City 2010 İstanbul (konut projesi), I Tower Bomonti (ofis projesi)

Dumankaya konut projeleri: Dumankaya Flex, Dragos Drive 34, Dumankaya Flex Kurtköy

“Etrafımızdaki tabelalara baktığımızda ya İngilizce ya da İngilizceden bozma sözcükler görüyoruz” diyen Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel de Türkçenin yıkıma uğramaması, mantığının bozulmaması gerektiğini savunuyor ancak Türkçenin söz diziminin bozulduğunun da altını çiziyor. Diller arasındaki  sözcük değişiminin doğal olduğunu, ancak bizdeki durumun anormal boyutlara ulaştığını vurguluyor. Yabancı adlandırma ile ülkenin istila altındaki bir sömürge gibi göründüğünü aktaran Özel,  yüzyıllardan beri yabancı olana çok fazla kapı açıldığını, bunun da “genetik hastalığımız” olduğunu ifade ediyor.

“İnsanlar oturduğu sitenin adını söyleyemiyor”

Sevgi Özel, tabelalarda “lüks” yerine “lüx“, “pastane” yerine “patisserie“, “kuaför” yerine “coiffeur“, “AVM” yerine “Mall” sözcüklerinin kullanıldığını belirtiyor. Mall’un Türkçede “mal” şeklinde okunduğunu dile getiren Özel, “Ben de bu kelimeyi 'mal' şeklinde telaffuz ediyorum, niye başka şekilde söyleyeyim” diyor. İnsanların daha alışveriş yaptığı yerin ve oturduğu sitenin adını bile söyleyemediğini de ekliyor. Avni Çebi de 60-70 yaşındaki insanların, yabancı isimli konutlar dolayısıyla gideceği yeri bulamadığını, kendi ülkemizde kendi şehrimize yabancılaştığımızı anlatarak, “Her yere İngilizce isimler verildiğinde bundan sevinç mi duyacağız” diyor.

“Dilimizi korumak için yasa çıkarılmalı”

Dil Derneği olarak inşaat firmalarının projelerine yabancı isim vermesi ile ilgili geçmişte çok mücadele verdiklerini söyleyen Özel, 2007’de yabancı isimli projeler yapan inşaat firmalarına dava açtıklarını, yapılan işin yanlışlığının yargıdan geçmesini istediklerini, ancak davayı kaybettiklerini aktarıyor.
“Merkezi ve yerel yönetimler bu işten rahatsızsa çalışma yapar ve istenilmesi durumunda yönetim bütün tabelaları 1 yılda değiştirir” diyen Özel, birçok işyerine tabelaları değiştirmeleri için maddi destek de vermeyi teklif ettiklerini ancak kimsenin yanaşmadığını anlatıyor. Türk dilinin yabancı isimlerden korunması için devletin önlem alıp, yasa çıkarması gerektiğini ifade eden Avni Çebi de; “Konut, AVM ve işyeri isimleri Türk kültür ve medeniyetini anlatan sözcükleri içermeli” diyor.

“Başbakan açılışa gitmemeliydi”

Çebi, başbakanın “Towers” yerine “kuleleri” demesiyle ilgili olarak, “Başbakan bunu zikretmekte çok geç kaldı. Daha önce de bu tür yabancı isimli projelerin açılışına gitmişti. Bunu şimdi söylemesi çok da fayda etmez, bence hiç gitmemeliydi” diyor. Sevgi Özel de Başbakan'ın adı yabancı olan yerlerin açılışını yapmaması, oralardan alışveriş etmemesinin durumunda bunun yeterince etkili bir önlem olacağı görüşünde.  Özel, yabancı sözcüklerin salgın hastalık gibi olduğunu, Türkçenin ölmemesi için bilinçli insanların Türkçeye sahip çıkması gerektiğini vurguluyor. Avni Çebi ise Türkçenin ihmal edildiğini, böyle devam edilmesi durumunda çocukların isimlerinin de yabancı olacağını, yavaş yavaş dilimizi kaybedeceğimizi, yatırımcıların bu konuda hassasiyet göstermesi gerektiğini dile getiriyor.

Yorum yazın