Ekonomi Gündem

‘Kahraman’ mobilyacı ‘süpermarkete’ karşı

Yazan: Kardelen Özfırat
İstanbul Ümraniye'deki mobilyacılar sitesi MODOKO'da son bir yılda 10 kadar mağaza kapansa da asıl sorun neredeyse hiç yeni talep olmaması. (Foto: Kardelen Özfırat)

Yükselen maliyetler, kur artışı, yetişmiş eleman eksikliği ve zincir mağazalar… Mobilya sektöründe küçük üretici köşeye sıkışıyor.

Mobilya üreticileri büyük ölçekte üretim yapan zincir mağazalarla rekabet etmekte zorlanıyor. Büyük markaların daha düşük maliyetle üretim yapması birçok küçük işletmeyi kapanma noktasına getirdi. Döviz kurlarının yükselişi, hammadde fiyatlarına yansıyor. Esnaf düşük kar marjlarıyla piyasada tutunmaya çalışıyor.

“Mağazaların yüzde 20’si kapandı”

İstanbul Mobilyacı ve Döşemeciler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Kemal Gürel‘e göre oda üyelerinin yaklaşık yüzde 20’si ya işletmelerini kapadı ya da başka iş kollarına yöneldi. Gürel, “Çalışma koşulları çok kötü. Yaptığı işin karşılığını alamıyorlar. Artık meslek liseleri de kalifiye eleman yetiştirmiyor. Bu yüzden ustalar da başka işlere yöneliyorlar.”

İstanbul Ümraniye’deki Mobilyacılar Sitesi Modoko’da mağaza sahibi Cemil Arslan kendi imalatını yapıyor. Artan borçları nedeniyle firmasına ortak alan Arslan’a göre son bir yılda kar oranındaki düşüş  yüzde 15. “Olağanüstü halin de etkisi var ama en büyük sebep, sürekli artan maliyetler ve piyasadaki hazır üretime dayalı markaların çoğalması” diyen 30 yıllık mobilyacı dükkanının bulunduğu sokakta zincir mağazaların her geçen yıl çoğaldığını da belirtiyor.

Modoko Mobilyacılar Sitesi Mali İşler Müdürü Rayif Kanbur, küçük işletmelerin kapandığını yerine büyük ölçekli firmaların aldığını doğruluyor. Kanbur, “Geçen seneyle bu sene arasında sektörde bir durgunluk var. Burada kapatan sekiz-on tane mağaza var. Bu rakam çok fazla değil ama eskiden hava parası ile devredilirdi şimdi ise camlara ilan asılıyor ve bekliyor.”

İstanbul Mahmutbey’deki mobilyacılar sitesi MASKO’da mobilya mağazası işleten mobilya tasarımcısı Cenk Yakut, müşteri taleplerindeki uygun ve ucuz mobilyaları üretemediği için işletme giderleninin altından kalkamadığını belirtiyor. Ayrıca sektörle alakalı şunları söylüyor: “Uzun yıllar kullanabileceğimiz dayanıklı mobilya üretim teknikleri unutulup yitiriliyor. Anneannelerimizin, babaannelerimizin antika mobilyaları bilirsiniz. Kültürümüzü ve ihtişamı yansıtan, her santimetrekaresinde el emeği olan mobilyalar artık üretilmiyor. İşinde ehli ustalar yerlerini alacak çırak bulamıyor. Daha çok üretimi basit, modası çabuk geçen seri üretim yapan mobilyalar mağaza vitrinlerinde ve evlerimizde yerlerini alıyor. Maddi durumu iyi olan kişiler ise Fatih Kıral, Mirage, Osmanlı Mobilya gibi markalaşmış ürünlere ya da ithal markalara mobilyalarını alıyor. Gelir düzeyi daha düşük olan kişiler ise hazır ürünlere ( İkea, Koçtaş gibi) markalara yöneliyor.”

Türkiye de ki mobilya sektörünün değiştini de vurgulayan Yakut, “El işçiliği gerektiren sanatkar ustaların ürettiği mobilyalar Arap müşterilerinde yoğun ilgisi vardı. Arap ülkelerinde ki karşıklık sebebiyle Arap müşterilerin de sayısı azaldı. Tasarımlarımızı ve üretimlerimizi popüler kültürüne göre yapıyoruz” diyor.

Yorum yazın