Spor

İnönü'ye veda

Yazan: Gökhan Tan
Gökhan Tan

“Bu ülkede futbolu sevmenin en güzel bahanelerinden” İnönü Stadyumu'nun veda gecesi.

“Mecidiyeköy'den geçerken sağ yanına bakamayanların, maçı unutup boğazdan doğan mehtaba dalanların, Beyoğlu'nda kafa bir dünya inerken Beleştepe’den yeşil çimi görmek isteyenlerin, futbola kardeş sayılan vapur sefasının kutsal mekânı orası. Bu ülkede futbolu sevmenin en güzel bahanelerinden biri.”






Aslında hiç de iyi başlamadı “veda” akşamı…

Beşiktaş taraftarı, mabedinin rutin rotasında karşıladı takım otobüsünü; otobüs Dolmabahçe Caddesi’ne girdiği sırada trafiği durdurdu.

Sonrası… Sonrasında da artık rutin haline gelen bir memleket fotoğrafına, milli gaz eşliğinde poz verildi. Başbakan Erdoğan’ın İstanbul’da olduğu bir gün, Başbakan’ın ofisine birkaç metre mesefade trafiğin durmasına tahammül etme şansı olmayan İstanbul Emniyeti, bu “kabul edilemez” görüntüye kendi yöntemleriyle müdahale etti.


Fotoğraf: Gökhan Tan

Fotoğraf: Gökhan Tan

 

Maçtan yaklaşık iki buçuk saat önce başlayan bu sıkıntı maç sonuna kadar da devam etti. Polis, içeriye giremeyen biletli-biletsiz taraftarı stadyumdan uzak tutmak için karşılaşma boyunca uğraştı, gaz sıktı.

Tribünlerinin ayrılmaz parçası Beleştepe'den, Gümüşsuyu Parkı'na taraftarla kovalamaca oynadı.

Fotoğraf: Gökhan Tan

Fotoğraf: Gökhan Tan

Fotoğraftaki baba-oğul gibi, belli ki bilet olmayan (ama ne önemi var?), çocuklarına bu tarihi yaşatmak isteyenlere izin vermedi polis.

Fotoğraf: Gökhan Tan

Fotoğraf: Gökhan Tan

Polis, stadın çevresinde çember oluşturdu çok geçmeden.
[caption id="attachment_11792" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption]

 
İçerideki şölene rağmen gecenin en belki de unutulmaz anı dışarıda yaşandı. Beşiktaş taraftarı “sokağı” yine es geçmedi ve yerinden sürgün Beleştepe'ye attı topu.

[caption id="attachment_11793" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption]
Siyah'ı içerisi söyledi, "beyaz" beşinci türbünden geldi: "Başın öne eğilmesin..."

[caption id="attachment_11794" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption]

İçerisi de finalin finaline hazırlanıyordu. Sahaya inilmemesi için duyurular yapıldı.
[caption id="attachment_11795" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption] Takım tribünleri dolaştı tek tek. Ardından ilk Açık Tribün indi sahaya. Ve ilk hedef kale direkleriydi.

[caption id="attachment_11796" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption]
Derken diğer tribünler aktı sahaya. Yukarıdaki fotoğrafı çektiğim sırada
artık söylediğine kendisi bile inanmayan çaresiz anonsçu, "Güvenlikçi arkadaşlar yardımcı olun" uyarısı yapıyordu.
[caption id="attachment_11797" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption]




O güvenlikçiler de çok geçmeden sahadaki görüntünün bir parçası oluverdi.
[caption id="attachment_11798" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption] Her yaştan taraftar, İnönü'nün bir parçasıyla mesguldü.

[caption id="attachment_11799" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption] Gönlünden yedek kulübesini götürmek geçenler de vardı.
[caption id="attachment_11800" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption]

Ama tribün koltukları, belki de hepsinden daha gerçekçi ve kalıcı bir anı olacaktı.

[caption id="attachment_11801" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption]

Gelgelelim ne çimden, ne koltuktan vaz geçmeyenler çoğunluktaydı. [caption id="attachment_11804" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption] Tribünden sahaya inerken gözden yitirdiğim kale direğini de gördüm bir ara... Daha doğrusu direkten geriye kalanı. [caption id="attachment_11802" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption] Beşiktaşlı, stadyum ışıkları kapatılana dek İnönü'den ayrılmadı...
[caption id="attachment_11803" align="alignleft" width="300"]Fotoğraf: Gökhan Tan Fotoğraf: Gökhan Tan[/caption]

Şüphesiz bu tarihi gece polis için de unutulmazdı. Beşiktaşlıyla"her yola çıkmaya hazır" görüntüsü, tarihi Açık Tribün'ün saha girişinde objektife böyle yansıdı. 


1 Yorum

  • Valerenga maçıyla başlayıp "Ahmet Dursun Seba gitsin" ile bitmişti benim İnönü hikayem. 16 yaşındaki Cihat öldürüldüğündeyse çoktan kapanmıştı İnönü'nün "Kapalı"sı. Beşiktaş'ın babası Hakkı'yı göremeyip, Kuarejmalarla, Gutilerle yetinen neslin evlatlarına bunlar kalıyor geriye İnönü'den.

Yorum yazın