Medya

Gazeteciye öğretmek

Yazan: Aykan Dülger
Hüseyin Aldemir

Avrupa Gazetecilik Eğitim Derneği’nin yıllık toplantısı, Türkiye’den tek üyesi Bilgi İletişim Fakültesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Önümüzdeki yıl Brüksel’de yapılacak Dünya Gazetecilik Eğitimi Kongresi öncesi gazetecilik eğitimine ilişkin projeler ve yaklaşımlar, İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Avrupa Gazetecilik Eğitim Derneği (European Journalism Training Association- EJTA) yıllık genel toplantısında değerlendirildi.

Avrupa Gazetecilik Eğitim Derneği’ne (ETJA) üye, 24 ülkeden 60 okul ve üniversite her yıl düzenli toplanarak gazetecilik eğitiminin, mesleğin gelişen ihtiyaçlarına göre geliştirilmesi,  profesyonelleşmesi ve öğrenci ve öğretim elemanı değişimi yoluyla ortak projeler üretilmesi konularında fikir alış verişinde bulunuyor. Aileye 2011’de katılan Bilgi Medya ve İletişim Sistemleri ile Televizyon Haberciliği ve Programcılığı bölümleri, derneğin Türkiye’deki ilk ve tek üyesi.

17-18 Mayıs’ta Santralİstanbul’da gerçekleşen 2012 toplasının kapanış sunumunu, Bilgi Medya öğretim üyeleri Prof. Dr. Aslı Tunç ve Yrd. Doç. Dr. Itır Erhart “insan hakları ve medya’ konusunda yaptı. Rusya Medya Korunma Merkezi’nden Galinna Arapova bu sunuma ülkesindeki örneklerle katkıda bulundu.

Aslı Tunç: “Manşetler, fotoğraflar, tecavüz sahneleri pornografik”

Konuşmasını Türkiye televizyonlarından ve gazetelerinden derlediği manşetler, fotoğraflar ve dizi sahnelerinden örneklerle  aktaran Aslı Tunç editörlerin gereklilik olarak gördüğü bu unsurların “pornografik”  yönüne dikkat çekti.  Tunç, homoseksüeller, ateistler, azınlıklar hatta spor karşılaşmaları için yazılan birçok haberin nefret söylemine hizmet ettiğini anlattı. Verdiği çarpıcı örneklerden biri de, Hrant Dink cinayeti sonrası gerçekleşen kalabalık tepki yürüyüşlerinin bile ırkçı, taraflı, maço bir dille yayınlanmasıydı.

Yasal haklar ile insan haklarını ayırmak

Itır Erhart ise üniversite bünyesinde verdikleri İnsan Hakları ve Medya dersinin içeriğinden ve karşılaştıkları sorunlardan söz ediyor: “3 yıl önce fark ettik ki, öğrencilerimiz yasal haklar ile insan haklarını birbirinden ayıramıyorlar. İnsan hakları ihlallerini fark edemiyor, tanımlayamıyorlar. Gazetecinin yüklendiği bir sorumluluk olduğunu düşündük. İlk üç hafta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin felsefesini ve politik köklerini anlatıyoruz. Geri kalan 11 haftada ise her hafta bir hak anlatarak öğrencilerin insan hakları, düşünce özgürlüğü, ayrımcılık gibi kavramları anlamalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz.”

Itır Erhart öğrencilerin de içeriğine katkı yaptıkları derste bir çok zorluk yaşandığına dikkat çekiyor. Öğrencilerin başlarda konuşmaktan çekindiklerini hatta “Size bir şey olmasından korkmuyor musunuz?” diye sorduklarını anlatıyor. Öğrencilerin farklı perspektiflerden bakabilmeleri için bu dersin gerekliliğine vurgu yapıyor. “Basından her hangi bir tepki aldınız mı?” sorusuna Erhart’ın verdiği “Biz de nefret söylemine maruz kalabiliriz” cevabı, salondaki katılımcıların yüzlerinde gülümsemelere yol açıyor.

Rusya’da 84 bölgenin hiçbirinde basın özgürlüğü yok

Toplantıda söz alan konuşmacılardan bir diğeri ise Rusya Medya Korunma Merkezi’nden Galinna Arapova. Rusya’da medya konusunda uzman hakim ve avukatların yetersizliğine dikkat çeken Arapova, Rusya Medya Korunma Merkezi olarak bu sorunu gidermek için eğitimler verdiklerini söylüyor. İnsan hakları, hükümet yolsuzlukları, polis işkenceleri ve seçim yolsuzlukları konusunda Rusya’da büyük problemler yaşandığına dikkat çeken Arapova, bu konu ile ilgili Rusya genelinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarını katılımcılarla paylaşıyor. Sonuçlarda 84 bölgenin neredeyse tamamında basın özgürlüğünün var olmadığı gözler önüne seriliyor.

Arapova, ‘Kremlin’ tarafından resmi bir sansür uygulaması olmasa da, yerel yönetimler ile medya kuruluşları arasındaki anlaşmalar sonucu kaçınılmaz bir sansürün varlığına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Medya, yerel yönetimlerin basın ofisi haline geldi!”  Galinna Arapova, son 10 yılda gerçekleşen 257 gazeteci cinayeti sonrasında, gazetecilerin kendilerine oto sansür uyguladıklarını bilgisini veriyor.

“Rusya’da filtreleme yok, ama Kremlin’in ‘hacker’ları var”

Rusya’da internet gazeteciliği ile ilgili ilginç bilgiler veren Arapova, şaşırtıcı bir şekilde internete filtre uygulamasının olmadığını söylüyor. Ancak, ardından ekliyor: “Evet, filtreleme yok. Ama Kremlin için çalışan ‘hacker’lar var. Devlet, dünyaca ünlü ‘hacker’ları bünyesine katıyor.”

Avukat Galinna Arapova konuşmasının sonunda insan hakları konusunda Rusya ile Türkiye arasındaki benzerlikleri tek bir istatistik ile özetliyor. Arapova, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) 1 Ocak 2012 itibariyle bekleyen 152 bin davanın yarısından fazlasında Rusya, Türkiye ve Romanya’nın taraf olduğuna dikkat çekiyor. Bekleyen davalara bakacak 47 hakim olması nedeniyle de bu ülkelerden gelecek davaların en az 2020’de görülmeye başlayabileceğine dikkat çekiyor. 

Yorum yazın