Spor

Fiyatlara “büyük takım” zammı dahildir

Yazan: Utku Gökerküçük

Kendi aralarındaki maçlarda makul fiyatlarla taraftarlarını ağırlayan Anadolu kulüpleri, “büyük” takımlar şehre gelince bilet fiyatları arttırıyor.

Bir endüstri haline gelen futbolda kulüpler yaşamak için paraya ihtiyaç duyuyor. Oyunun ticarileşen bir yapıya evrildiği günümüzde kulüplerin, taraftarların bağlılıklarını paraya tahvil etme girişimi de bu nedenle normal karşılanır oldu. Ancak görünen o ki, Anadolu’da yaşayan taraftarların sadece kendi takımlarına değil, İstanbul takımlarına olan bağlılıkları da üzerinden değer üretilebilecek bir unsur. Anadolu takımlarının kendi aralarındaki maçlarda istenilen hasılata ulaşamayan yönetimler için İstanbul’un “büyükler” diye anılan üç takımının şehre gelmesi adeta “piyango” niteliği taşıyor.

Önemli gelir kalemlerinden birisi İstanbul’a oyuncu ihraç etmek olan Anadolu kulüplerinin taraftarlarının kendi bağırlarından kopup giden aynı oyuncuyu ilerleyen dönemde sarı lacivert, sarı kırmızı veya siyah beyaz formayla aynı stadda izlemenin maliyeti de daha farklı oluyor. Anadolu kulüplerini İstanbul kulüplerine bağlayan organik yapı bu şekilde gittikçe güçleniyor. Görünen o ki “büyüklerin” sadece varlıkları bile ötekilerin yaşaması için hayati unsurlardan biri olmaya bir süre daha devam edecek. Türkiye futbolundaki İstanbul oligarşisinin yeniden üretildiği farklı bilet fiyatı uygulaması, Anadolu takımlarının gözünün asla zirvede olmadığı bir yapıyı sürdürülebilir kılıyor. Oluşan bu durumda politikayı yürüten Anadolu kulübü yöneticileri kadar, bulundukları şehirde İstanbul takımı sempatizanlığı yapan futbolseverlerin payı da şüphesiz azımsanmayacak düzeyde. Zira endüstriyel futbolun “görünmez eli”, arz ile talebi ortak bir noktada karşılamada bu politikayı uygun görüyor.

2 TL'lik bilet oldu 75 TL

Spor Toto Süper Lig’in Anadolu takımları bilet ve maç günü gelirlerinde istedikleri rakamları tutturamamaktan şikayetçi. Ancak yılda üç kez İstanbul’dan bir takımın şehre gelmesiyle kulüpler bilet fiyatlarında büyük oranlarda artış yapıyor. “Büyük” takımlarla oynamayı fırsat olarak gören yönetimler için bu maçlar kasayı doldurmanın kolay yöntemi olarak değerlendiriliyor. Kulüplerin kasası dolarken, İstanbul takımı izlemek isteyenlerin cebi boşalıyor. Olan bulunduğu şehrin takımını destekleyen Anadolu takımı taraftarına oluyor.

Kısa süre önce Ziraat Türkiye Kupası'nın ikinci turunda Beşiktaş'ı konuk eden Bölgesel Amatör Lig takımı Niğde Belediyespor, maç için 75 TL ve 100 TL'lik bilet fiyatları belirlemişti. Normalde kendi liginde oynadığı maçların biletlerini 2 TL'den satan kulüp için bu tarife yüzde 3 bin 750 ve yüzde 5 binlik zamma işaret ediyordu.  Beşiktaş'la oynama fırsatını bir daha yıllar boyunca yakalayamama ihtimali olan amatör kulüp, bu sayede birkaç sezonluk hasılatı tek maçta elde etme fırsatı yakaladı. Taraftarların daha sonra yönetime yaptıkları baskıyla fiyatlar 50 ve 75 TL düzeyine “çekildi”. Ancak Niğde'de doğup büyüyen bir Beşiktaşlının kendi şehrine gelen takımı izlemek için ödemek zorunda olduğu bedel halen Şampiyonlar Ligi seviyesindeydi.

Oyuncularının toplam değeri 750 bin TL olan Niğde Belediyespor  ile 225 milyon TL’lik Beşiktaş arasında büyük bir fark var. Tek başına Ricardo Quaresma’nın değeri, Niğde Belediyespor’un değerinin yaklaşık 30 katı. Ancak uçurumun bu kadar derin olmadığı Spor Toto Süper Lig takımlarında da durum farklı değil. Anadolu kulüplerinin çoğu kendi aralarında oynadıkları maçlarda daha makul fiyatlarla seyirci çekmeye çalışırken, şehre İstanbul takımı gelmesi fiyat düzeyini de aniden yukarı çekiyor. Son olarak kendi sahasında Fenerbahçe’yi ağırlayan Kasımpaşa 40, 80 ve 120 TL’lik biletleri satışa sunarken, bir önceki hafta oynadığı Gaziantepspor karşılaşmasında biletler sadece 5 TL’ydi. Takımlar genel olarak bilet ve maç günü gelirlerinden memnun değil. Bu bakımdan şehre ve stada gelen İstanbul takımı, kulüplerin kasasını doldurmada önemli rol oynuyor. Taraftarlar da bu değişken fiyat politikasından genel olarak şikayetçi. Bu durumun sebebini yöneticilere, sonucunu taraftarlara sorduk.

“Artan fiyatlara çok tepki yok”


Kardemir Karabükspor, üç “büyük” İstanbul takımını ağırladığında bilet fiyatlarını yükselten kulüplerden biri. Geçtiğimiz hafta oynadıkları Antalyaspor maçında bilet fiyatlarını 10 ve 20 TL olarak belirleyen kulüp, kendi sahasında oynadığı bir önceki maç olan Beşiktaş karşılaşmasında biletleri 20 ve 50 TL'den satışa sunmuştu. Bu tercihlerinin sebebini sorduğumuz Karabükspor Basın Sözcüsü Ziya Alak, stadın giderlerinin fazlalığının kendilerini bu yola ittiğini savunuyor. Alak, “Normalde stad kendimizin değil, kiralık. Personel giderleri ve federasyon ödenekleri gibi masraflar biletlerle karşılanıyor. İstanbul takımlarıyla oynadığımız maçlarda kendi taraftarımız dışında dışarıdan da seyirci geliyor. Harcamaları karşılamak için bu tercihte bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı. Bu fiyatlandırmaya taraftarlardan tepki gelmediğini de ifade eden Alak, “20 ve 50 TL'lik fiyatlarımıza çok tepki yok. Diğer maçlardaki fiyatları düşününce çok da büyük bir artış söz konusu değil. Bu maçlarda diğer şehirlerden de gelenler olduğu için seyirci azalması gibi bir durum da olmuyor. Diğer bütün Anadolu kulüplerinde bu durum böyledir. Açıkçası seyircilerin artış ya da azalışı başarıya bağlı. İyi durumdaysanız seyirci geliyor, son sıradaysanız ilgi azalıyor.” şeklinde konuştu.

Medical Park Antalyaspor da bilet fiyatlarında istikrarı yakalayamayan takımlardan. İç sahada oynadıkları ilk Kayserispor maçın fiyatları 20 – 150 TL aralığında tutan yönetim, Galatasaray maçında fiyatları 50 -200 TL bandına çekmişti. Son maçları olan Elazığspor karşılaşmasındaysa en ucuz bilet 5 TL'ye çekilerek taraftarın gönlü alınmıştı. Antalyaspor Kulübü Genel Müdür Yardımcısı Caner Canıtez, elde ettikleri maç günü gelirinden memnun olmadıklarını, bunun sebeplerinden birinin de bu sezon iç saha maçlarını oynamaya başladıkları Akdeniz Üniversitesi Stadı olduğunu düşünüyor. Stadın kapasitesinin düşük olmasına vurgu yapan Canıtez, “Hasılattan memnun değiliz. Stadımız yok. Her sene başka staddayız. Akdeniz Üniversitesi Stadı'nın kapasitesi düşük, 8 bin kişi alabiliyor. Satışa çıkardığımız 5 bin kombinenin 3 binini satabildik.” dedi. Galatasaray maçında beklenen hasılata ulaştıklarını vurgulayan Canıtez, “Galatasaray maçındaki gelirden memnunuz. Son beş sezonun hasılat rekorunu kırdık. Bunu sadece 8 bin kişilik stadda başardık.” ifadelerini kullandı. Canıtez, yönetim olarak Elazığspor maçındaki 5 TL'lik fiyatlandırmaya devam edebileceklerini de sözlerine ekledi.

“Büyük kulüplere hizmet etmek zorunda değiliz”


Ligde genel olarak seyirci sıkıntısı yaşadığı bilinen kulüplerden biri Gençlerbirliği. Başkentin Süper Lig'deki tek temsilcisi,yıllarca diğer Anadolu takımlarıyla oynadığı maçları ucuz fiyatlara rağmen boş tribünlere karşı oynayan, İstanbul takımlarıyla oynadığı maçlarda gişesini dolduran bir çizgi izliyordu. Takım bu sezon henüz bir İstanbul takımını sahasında ağırlamadı. Ancak geçtiğimiz sezonki fiyatlara baktığımızda bu hafta sonu oynanacak Galatasaray maçına dair bir çıkarım yapmak olası. Geçen sezon Beşiktaş ve Fenerbahçe'ye karşı oynadığı maçlarda 45, 56, 67 TL, Galatasaray'a karşı oynadığı maçta 40, 50, 100 TL fiyat belirleyen Gençler, diğer maçlarda 8, 13 ve 18 TL'lik tarifeyi uygulamıştı.  İstanbul takımlarına karşı oynanan maçlarda gelirlerinin arttığını ifade eden Gençlerbirliği Kulübü Basın Sözcüsü Hakan Kaynar, bu durumda bir terslik olmadığını savunuyor. Kaynar, “Bilet fiyatları 30-40 TL olduğunda gelir artıyor. İstanbul kulüplerinin en ucuz bileti kaç lira onunla karşılaştırın. Deplasman farkını da düşününce fiyatlar son derece makul. Büyük kulüplere hizmet etmek zorunda değiliz. İstanbul'da fiyat 30-40 TL ise burada en fazla 50 TL'dir. Eleştirileri anlamıyorum. Neden ucuz tutmak zorundayız? Burası Ankara. Ankara'da canlı maç izlemek istiyorsanız futbolculara dokunabileceğiniz uzaklıkta olanaklar sunuyoruz. İnsanlar bunu çok görmesin” dedi.

Kaynar, genel olarak maç günü gelirlerinin düşüklüğünden de şikayetçi: “Futbol ligimiz Avrupa'nın altıncı büyük futbol ekonomisi ancak beş büyük ligle karşılaştırdığımızda seyirci sayımız çok az. Gençlerbirliği olarak geçen sezonlara kıyasla seyirci sayımızda ciddi artışlar söz konusu. 12 yıl önce 500 ortalamaya oynayan Gençlerbirliği bugün 5 bin seyirci çekebiliyor. Ligin ilk maçında AKP kongresi nedeniyle şehir boştu ancak yine de seyirci sayısı 5 bin'e yaklaştı. Geçen sezon maç başına 2 bin 500 lira – 7 bin 500 lira gişe hasılatı elde ederken bu sezon bunu 20 bin liraya çektik. Ancak bu gelir bile stadın giderlerini ancak karşılıyor. Maç günü gelirleri çok komik durumda.”

Kaynar'ın söylediği gibi Süper Lig takımlarının maç günü gelirleri, toplam gelirleri arasında çok az pay tutuyor. Bağımsız denetim kuruluşu Deloitte'in 2009 raporuna göre kulüplerin tüm gelirleri içinde maç günü gelirlerinin payı yüzde 11.4 seviyesindeydi. Aynı yıl bu oran İngiltere'de yüzde 33, İtalya'da yüzde 13, Almanya'da yüzde 25, İspanya'da yüzde 28 ve Fransa'da yüzde 15 olarak belirlendi. Kulüp yönetenlerin maç günü gelirlerinde artış yakalamak için uzun vadeli politikalarla seyirci sayısını arttırmak yerine yılda üç kez oynanan maçlarda kasasını doldurma politikasına yönelmesi, bu durumda önemli etmenlerden biri olarak görülüyor. Bu durum devam eder mi bilinmez ancak Anadolu kulüplerinin ekonomisini döndürmede İstanbul’un “büyük” takımlarının varlığı bugün itici güçlerden biri olarak değerlendiriliyor. Anadolu'da İstanbul takımı tutmanın bedeli bir süre daha el yakacak gibi.

Taraftar görüşleri

Hasan Sarı, Öğrenci, Antalyaspor: Taraftar bu fiyat politikasından olumsuz etkileniyor ve çok net tavırla karşı çıkıyor. Sezon başından beri elinden geldiğince protestoda bulunuyor. Bende şahsım olarak kombine almadım ve hiçbir maça bilet alıp da gitmedim. Beni müşteri gibi gören zihniyete destek vermiyorum. Benim gibi yapan bir çok renkdaşımı da biliyorum. Sadece taraftar etkilenmiyor bu bilet politikasından. Bence Antalyaspor da olumsuz etkileniyor. Yeterli taraftar desteğini alıp ev sahibi avantajını kullanamıyor. Bunun yanında taraftar maç sırasında tepkisini dile getirince oyuncularda motivasyon kaybı oluyor. Antalyaspor iki yıl Mardan Stadı’nda oynadı ve şehirde Antalyaspor bilinci azaldı. Çünkü Antalyaspor bu süre zarfında şehirden koptu. Üniversite Stadı Antalya şehrini Antalyaspor takımıyla ile buluşturmak için önemli bir fırsattı bence ama bu fiyat politikasıyla fırsat kaçırılmış oldu. İstenilen düzeyde taraftar-şehir-Antalyaspor buluşması sağlanamıyor. Bunun yanında Türkiye'de futbol kültürü bir İngiltere değil. “Kaçıncı ligde hangi başarıda olursa olsun ben şehrimin takımı tutarım” mantığı yok , başarılı olan 3 takımı tutarım düşüncesi oldukça yönetimlerin böyle politika uygulaması doğal. Bu uygulama taraftarları da mağdur ediyor tasvip etmiyorum.

Kadir Akpınar, Öğrenci, Orduspor: Yönetimin Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor ile oynanan maçlarda bilet fiyatlarını yüksek tutmasını kombine açığından gelen arayı kapatmaya çalışması olarak değerlendiriyorum. Bence hata mı, evet. Ama bir yandan da şunu diyorum, şehrinin takımını desteklemek yerine bilmem kaç km uzaktaki takımı destekleyip sadece onun maçında Orduspor maçına gidenlere iyi oluyor. O zaman da diyorum ki keşke 300 lira olsa biletler. Şu andaki yönetim dört senedir görevde ve hep rakibe ve takımın durumuna göre bilet fiyatlarını belirledi. Oysa Ordu insani o stadı normal şartlarda her türlü dolduruyordu. Biz Bank Asya 1. Lig'deyken 3 sene üst üste seyirci rekoru kırdık. O zamanki bilet fiyatlarıyla şimdiki fiyatların alakası yok.

Semih Uçar, Öğrenci, Sivasspor: Aslında normal karşılıyorum fiyatın değişmesini. Çünkü Türkiye'nin neresine gidersen git, İstanbul takımlarından taraftar buluyorsun. Potansiyel fazla ve bu potansiyel de bir noktadan sonra maliyeti düşündürmeli. Sonuçta bu zammı kendin için yapıyorsun, bazen kulubün kasasına girecek 1 liranın bile faydası olur. Tabii ki 10 liralık bileti 50 lira yapmayı hoş bulmam. Sonuçta sadece rakip takım taraftarı değil kendi taraftarın da gelecek o tribüne, onlara da bir saygısızlık gibi olur.

Barkın Özer, Öğrenci, Gençlerbirliği: Üç, hatta yeri geldiğinde dört büyükler geldiğinde fiyatlar daha da fazla olsun. Eğer bir büyük takım taraftarı Gençlerbirliği deplasmanına gelecekse, daha da büyük bir bedel ödemeli bunun için. Hele bir de bizim tribünümüze gelip oturacaksa. Bizim maraton kombinemiz 100 lira zaten, tek maçlık taraftar değiliz, her maça gideriz. Büyük maç biletleri geçen sene maraton tribününde 65 TL’ydi yanlış hatırlamıyorsam. 100 lira yapabilirler bu sene, mutlu olurum. Zaten Ankara'da oturup da İstanbul takımı tutan insanlara bir tepkimiz, gıcığımız var. Selçuk'u, Fernandes'i, Kuyt'ı izlemek için gelen adam vermeli o parayı. Burası Ankara, takımı da Gençlerbirliği'dir. Bunun bilincinde olmalı gelen insan. Tribün gelirimiz fazla olmadığından da üç büyüklerde kâr elde etmek en mantıklısı. Bu sene 5 bin kombine sattık ancak yönetim neredeyse tek maçtan kombine gelirinin yüzde 75’ini çıkartıyor. Bu farklı bilet fiyatı uygulaması kombineli, sürekli Gençlerbirliği taraftarına dokunmaz.

Yorum yazın