Spor

Euroleague'de 'büyük heyecan' sona erdi!

Yazan: Gökhan Tan
euroleague.net

NTVSpor, yayınladığı Fenerbahçe Ülker’in Euroleague maçlarından seyircinin büyük heyecan duymasını umuyor. Ben de umardım.

Fenerbahçe Ülker Turkish Airlines Euroleague’de, bu büyük heyecan NTVSpor ekranında” diyor televizyon tanıtımı. Ben aynı görüşte değilim. Az önce sona eren Maccabi Electra karşılaşmasının sadece son çeyreğinde potalarında 38 sayı gören Fenerbahçe Ülker’li oyuncular da büyük ihtimalle aynı fikirde değil. Ve ihtimal dahilinde ki, son dört karşılaşmada takımının 90 sayının altında yemesine engel olamayan koç Simone Pianigiani de. Euroleague Top 16’da mücadele etmek “büyük heyecan” olarak nitelenebilirdi belki; Fenerbahçe maçlarının hemen tümü birbirine benzemeseydi..

Dört maçın ortalaması: 94,8 sayı

Fenerbahçe Ülker kaybettiği son dört önemli karşılaşmada sırasıyla Barcelona’dan 100, Montepaschi Siena’dan 98, Anadolu Efes’ten 94 ve Maccabi’den 91 sayı yedi ve potasında bu kadar sayı gören bir takım için sürpriz olmayacağı üzere yenildi. Ve bu karşılaşmaların sadece son periyotlarında sırasıyla 21, 29, 34 ve 38 sayı yedi. Barcelona karşılaşması hariç tüm maçlarda en çok sayıyı da bu periyotta potasında gördü. O karşılaşmanın üçüncü periyodunu zaten 19 sayı geride kapamıştı; güçlü rakibi karşısında, hele de deplasmanda geri dönmesi çok zordu. Ancak diğer üç karşılaşmada 5 ile 8 sayı geride yahut ilerideydi.

Euroleague üç periyod üzerinden oynanıyor olsaydı, Fenerbahçe’nin en azından maçı “başa baş götürdük” deme şansı vardı. Ama basketbolun son çeyreğini oynayamama becerisi, görünen o ki, mutsuz sonu Fenerbahçe’ye sezon sona ermeden yaşatacak. Belki de İtalyan Pianigiani ve getirdiği oyuncular çok geçmeden aramızdan ayrılacak.

Maçın görünür olduğu periyod

Elbette sorun sadece son çeyrekler değil. Maç boyunca yapılamayan ya da eksik yapılan şeylerin, en görünür olduğu periyod bu. Savunma zaafiyetini sezon başından beri gideremeyen takım, maç sonunda yediğinden fazlasını atabilmiş olsa sadece bu yönüyle eleştirilecek. (Nitekim Fenerbahçe’nin Beko Basketbol Ligi’ndeki durumu da bu: Türkiye’de de iyi savunma yapmıyor ama bir şekilde rakibinden daha fazla attığı için kazanıyor.) Ancak savunma bu kadar kötüyken, rakip potada ve ribaunlarda da yetersiz kalması, sorunun tek yönlü olmadığını gösteriyor.

Bu çift taraflı yetersizliğin başlıca iki nedeni var.

Avrupa’nın en iyi 12’si arasında rahatlıkla yer bulabilecek Bo McCalebb, Bojan Bogdanaviç, Emir Preldziç gibi oyuncularının kişisel becerisiyle skor yapan Fenerbahçe’nin, takımı organize sayıya götüren bir düzeni hâlâ yok. Elbette bu düzeydeki bir ekibin oyuncularının kişisel becerilerinin yüksek olması gerekir. Ama bu becerilerin bir takım işleyişine hizmet edecek önlemlerin alınmaması, küçük bir aksamada topyekûn çöküşü getiriyor. Oyun kurucu McCalebb'in sakatlığının ardından bir türlü toparlayamaması, “sistemin” devamsızlığını gösteriyor. Fenerbahçe topu paylaşan, farklı maçlardaki duvarları, farklı oyuncularını kullanarak aşan oyun düzenine sahip değil. Bu ilk sorunun bir başka sonucu ise asist sayısındaki keskin düşüş.

Neden Andersen, neden Batiste?

İkinci ve daha görünür neden ise Fenerbahçe’nin neredeyse 5 numarasız, yani pivotsuz oynaması. Takıma bu yıl katılan David Andersen, rakip pivotları caydırıcı sertlikten çok uzak. (Tek alameti yüksek yüzdeli orta mesafeli şutları olan Avustralyalı, rakip sahada potaya uzak aldığı hemen her topta beline kadar eğilerek bu avantajını da kullanamıyor.) Pota altına katkı vermesi beklenen Mike Batiste’in durumu ise üzücü olmanın çok ötesinde. Büyük ihtimalle kariyerinin son günlerini oynuyor. Boyalı alanda varlık gösteremezken, göreviymiş gibi üç sayılık atışlara soyunması ise yukarıda bahsettiğim düzensizliğin bir sonucu. Ve her ne hikmetse, oyuna her girişinde bu iki oyuncunun toplam katkısından daha fazlasını yapan Kaya Peker yeterli süre alamıyor. Süre konusunda Peker’den daha şanslı Oğuz Savaş ise, oturmamış düzenin ve senenin bir başka kaybedeni.

Doğrusu bu kadar olumsuzluk içinde Fenerbahçe’nin Euroleague’de Top 16’ya kalması ve TBL’de de geçen haftaya kadar lider olması başarı olarak görülebilirdi. Gelgelelim takımın bütçesi bu iyimserliğe izin vermiyor. 22 milyon dolar olduğu söylenen bütçesiyle Fenerbahçe, Euroleague’in ilk sıralarında yer alıyor.

NTVSpor, yayınladığı Fenerbahçe Ülker’in Turkish Airlines Euroleague maçlarından seyircinin büyük heyecan duymasını umabilir. Ben de umardım. Tıpkı bu bütçenin daha iyi kullanılmış olmasını umduğum gibi.

Yorum yazın