Cemaatin polis andıcı

HaberVs editörü Ahmet Şık Silivri Cezaevi’nde yazdığı ve özgürlüğüne kavuştuktan sonra tamamladığı kitabı Pusu: Devletin Yeni Sahipleri kitabında, “İmamın Ordusu” ismiyle anılan kitabını yazarken peşinde olduğu belgeyi yayınladı.

Şık’ın yayınladığı listenin Fethullah Gülen cemaatinin Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ndeki polisler hakkındaki fişlemesi olduğu iddia ediliyor. Polislerin cemaat ile ilişki düzeyinin 1 ile 5 arasında puanlandırıldığı fişleme kaydında ailevi sorunları olanlar, sağlık sorunu yaşayanlar, namaz kılıp oruç tutanlar tek tek anlatılırken ‘Futbolu sever.”, “Menzil tarikatına yakın.”, “Muhtemelen Alevi.”, “Küfürbaz.”, “Bayanlara karşı aşırı zaafı var”, “Eşiyle ablalar ilgileniyor” gibi notlar da var.

HaberVs editörü Şık, Fethullah Gülen cemaatinin polisteki örgütlenmesini anlatan İmamın Ordusu taslak isimli kitabı yazarken 3 Mart 2012’de gözaltına alınmıştı. 6 Mart 2012’de tutuklanan Ahmet Şık’ın bitmemiş kitabı dönemin Ergenekon savcısı Zekeriya Öz tarafından ‘örgütsel doküman’ denilerek yasaklanmıştı. Savcılık kitabın taslağını elinde bulunduranların polise teslim etmesini istenmiş, bunu yapmayanların ‘örgüte yardım ve yataklıkla’ suçlanacağı tebliğ edilmişti. Polis tarafından bilgisayarlardaki taslaklar imha edilmişti. Ancak kitap Şık cezaevindeyken 000KİTAP adıyla 127 gazeteci ve aydının imzasıyla çıkmıştı.
“Kayıp”  belge bu kitapta

13 ay Silivri Cezaevi’nde tutuklu kalan Şık kitabı Pusu’da, İmamın Ordusu’nda yer vermek için peşinde olduğu belgeler nedeniyle hedef olduğunu ve hapsedildiğini ifade ediyor. Şık bu belgelerden birinin, polis müdürü Hanefi Avcı’nın savcılara teslim ettiğini söylediği, ‘Fethullah Gülen cemaatinin polis fişlemeleri’ olduğunu yazıyor.

Hanefi Avcı, Fethullah Gülen cemaatine mensup polislerin Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ndeki polisleri tek tek fişlediği bir listenin yer aldığı dijital belleği savcılara teslim ettiğini iddia etmişti. Avcı bu bilgi fişlerinde kimin cemaat yanlısı, kimin cemaat karşıtı olduğunun yazıldığını ifade etmişti. Ayrıca fişlerde bilgileri toplayanların isimlerinin de olduğunu söylemişti. Ancak bu dijital belleğin savcılığa teslim edildikten sonra kaybolduğu öne sürüldü. Savcılık bu iddiayla ilgili başlattığı soruşturmada ‘belge olmadığı’ için takipsizlik kararı verdi. Bu karardan sonra ise fişleme kaydı içinde olan dijital belleğin adli emanette olduğu Hanefi Avcı’nın avukatlarına söylenmişti.
Fişi hazırlayan da listede

Excel tablosu şeklindeki bu fişleme kaydında Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ndeki polislerin sicili, adı, soyadı görevli olduğu yerin yanı sıra dini, ailevi bilgileri, politik görüşleri yazıyor. Cemaatin dergisini alan, “Himmet” denilen aylık bağışı yapanlar, oruç tutup, namaz kılanlar özellikle vurgulanıyor. Fişlerde “Futbolu sever.”, “Özürlü bir çocuğu var.”, “Bayanlara karşı aşırı zaafı var”, “Küfür var.”, “Çocuğu olmuyor, tedavi görüyor” gibi bilgiler de yer alıyor.

Ayrıca polislere Fethullah Gülen cemaatine yakınlıklarına göre 1- 5 arasında puanlar veriliyor. Fişlemeyi yapan polisin ismi ve telefon numarası da listede yer alıyor.
Dergi ve Himmet vurgusu

Fişleme kaydında yer alan bazı ifadeler şöyle: “Bizi bilir, sever ama eşi de polis olduğu için vakit bulamadığını söyleyerek kaytarır.”, “Derslerimize katılır, her şeyi bilir. Dergi yok, himmet yok, namaz düzensiz kılar, çok samimi tek sorunu uzaklık.”, “Kendi halinde, sessiz, Cuma kılar, ortama uyar, ilgilenilirse kazanılabilir.”, “Ehl-i dünya gayrimeşru çok şey var”, “Hizmeti bilir. Gidip gelmiş. Korku damarı var. Namazlarını kılar. Yakın ilgiyle aile ziyaretleriyle yeniden kazanılabilir.”, “Hizmet aleyhinde konuşur, dikkat edilsin.”, “Hasta ziyaret talebimizi kabul etmedi.”, “Samimi, dini konulara açık. Muhtemelen alevi.”, “İlgilenildi, gelmedi. Futbolu sever.”, “Namaza başladı.”, “Derslere gelir.”, “Bekar, sessiz, sakin, kendi halinde. Urfa’da bir dönem evde kalmış ve küçük bir tatsızlık olmuş, ayrılmış. Kendimizi sevdirirsek geri döner.”, “Üçlük bir arkadaş, dersleri ara sıra aksatır. Sessiz sakin birisi, arabası var. 40 YTL himmet verir. Eşi çalışıyor. 40 YTL dergi borcu var. 40 YTL himmeti var.”, “İlgilenildi, ilgiye doymuyor.”, “Bizi bilir, ilgilenildi, zamanla kazanılır.”, “Küfürbaz.”, “Meselelerden haberdar. İyi insanlarla görüşmek istediğini söyledi. Namaz kılar. İyi bir arkadaş çağrıldığında gelebileceğini söyledi. İsmimizle çağrıldığında gelir.”

Bu fişleme kayıtlarının bütün emniyet birimlerinde ve 81 ildeki polisler için yapıldığı iddia ediliyor.

Ahmet Şık kitabında savcılığın listedeki telefon numaralarını ve telefon trafiğini inceleyerek çok kolay bir şekilde soruşturma yapabileceğini ancak bunun yapılmayarak takipsizlik kararı verildiğini ifade ediyor.