Genel

Bolkar kirazına siyanür suyu

Yazan: Yusuf Yavuz

Niğde Ulukışla’da, köylülerin tarımsal sulama amacıyla yaptırdığı göleti siyanür havuzu yapmak isteyen Gümüştaş adlı maden şirketine vermek üzere ihaleye çıkaran Niğde İl Özel İdaresi’nin kararı çevre örgütleri ve meslek odalarını ayağa kaldırdı. İhalenin yapılacağı 16 Eylül günü bölge köylüleriyle eylem yapma kararı alan Bolkar Dağları Platformu’na 30 çevre ve meslek örgütü destek verecek. Çevre örgütleri, […]

Niğde Ulukışla’da, köylülerin tarımsal sulama amacıyla yaptırdığı göleti siyanür havuzu yapmak isteyen Gümüştaş adlı maden şirketine vermek üzere ihaleye çıkaran Niğde İl Özel İdaresi’nin kararı çevre örgütleri ve meslek odalarını ayağa kaldırdı. İhalenin yapılacağı 16 Eylül günü bölge köylüleriyle eylem yapma kararı alan Bolkar Dağları Platformu’na 30 çevre ve meslek örgütü destek verecek. Çevre örgütleri, bölge için kirazın altından daha değerli olduğu görüşünde.

Niğde Ulukışla’da, Gümüştaş adlı maden şirketinin Bolkar Dağları’nın eteklerinde siyanürle altın arama ve işletmeye yönelik girişimleri bölge köylülerini uzun süredir tedirgin ediyordu. Şirket, 2009 başlarında Bolkar Dağları’nın zirvesinde bulunan Maden köyünde işletme kuracağını açıkladı. Ancak kurulacak işletmenin çıkaracağı zehirli ve öldürücü atıkların, bölgenin yeraltı sularına karışacağına yönelik bilimsel raporlar sonucunda işletmeyi bu köye kurmaktan vazgeçti.

Sulama için kamulaştırılmıştı…

Bu kararın ardından, bu kez de Bolkar Dağları eteklerindeki Porsuk ve Hasangazi köylerine taşınmaya karar veren Gümüştaş şirketi, bölgede bulunan Porsuk Göleti civarındaki 27 dönüm araziyi Niğde İl Özel İdaresi’nden satın almak için girişimlere başladı. Ancak şirketin satın almak istediği bu arazi, daha önce köylerin tarımsal sulama ihtiyacını sağlamaya yönelik göletin bitirilmesi için kamulaştırılmıştı.

Gölet için kamulaştırılan bu alan şimdi, siyanür atık havuzu olarak kullanılmak üzere İl Özel İdaresi tarafından ihaleye çıkarılıyor. İlk ihale 12 Ağustos 2009’da yapılmaya çalışılmış ama bölge halkının yoğun tepkisi nedeniyle sonuçlanamamıştı. Niğde İl Encümeni, bu alanın 16 Eylül’de tekrar ihaleye çıkarılması kararı aldı.
Ulukışlalılar siyanürle altın arama faaliyetine yönelik ilk örgütlü tepkisini, 3 Nisan’da şirketin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu almak için yapmak zorunda olduğu “halkın katılımı” toplantısında göstermişti. Altın madeni istemeyen yöre halkı bu toplantıyı boykot etmiş ve toplantı yapılamamıştı. Köylüler, 30 Mayıs 2009 tarihinde Maden köyünde gerçekleştirilen geniş katılımlı bir miting ile açılması planlanan altın madenine tepkilerini yinelemişti. Bu amaçla toplanan on bin imza Niğde Valiliği ve ilgili mercilere iletilmiş ve şirketin altın arama ruhsatlarının iptali için başvuruda bulunulmuştu.

Bergama’dan Ulukışla’ya

Gelişmeler üzerine 30 çevre ve meslek örgütünün ortaklaşa yaptığı basın açıklamasında, “Bergama, Eşme, Ulukışla’da ve tüm Türkiye’de toplumun ve doğanın birlikte yaşamasına yönelik politikalar oluşturulması için mücadele ediyoruz. Dünyamızı işgal politikalarına karşı dipten gelen dalgaya, halkın ve doğanın çığlığına kulak veriyoruz. Bunun için de 16 Eylül 2009 tarihinde Bolkar Dağları Platformu’nun sesine ses veriyoruz. Ulukışla’da altın madencilerine karşı direnişle, Bolkar Dağları Platformuyla birlikte yürümeye devam edeceğiz” denildi.

Türkiye’nin son yıllarda altın şirketleri için çok karlı bir yatırım alanı haline geldiğine dikkat çekilen açıklamada, bu acı gerçeğin Bergama, Eşme ve Tunceli’de tecrübe edildiği belirtildi. Bu gerçeklere karşın devletin, altın madencilerine karşı halkın tepkisini görmezden geldiğinin vurgulandığı açıklamada, “Bu antidemokratik yönetim anlayışının sonuçlarının ağır olacağı hükümetler tarafından görülmelidir. Tarım ve hayvancılığı bitiren, tarihi ve kültürel değerleri yok eden, doğada onarılmaz yıkımlara yol açan, bölge halkını ekonomik ve sosyal açıdan yok eden siyanürlü altın madenciliğinin ülkemize bir katkısının olmadığı görülmelidir. Altın madenciliği sonucunda ülkenin doğal varlıklarının yağmalanması yetmiyormuş gibi, bu varlıkların ekonomik değere dönüştürülmesi sonucunda elde edilen ürünlerde ülke dışına çıkarılmaktadır. Buna karşın, her türlü kir ve atık ise ülkemizde kalmaktadır. Bu durum Ulukışla için de geçerlidir. Ulukışla bölgesinin temel geçimi tarım ve hayvancılıktır. Bölgede kiraz, halk için altından çok daha değerlidir. Altın madeni işletilecek havza, Çukurova bölgesinin su varlıklarının kaynağıdır. Burada ortaya çıkacak ekolojik bir felaketin sonucunu, sadece Ulukışlalılar değil aynı zamanda Çukurova bölgesi de yaşayacaktır” görüşü dile getirildi.

Altın mı sağlık mı?

Toprağın, suyun, havanın yağmalanmasının, dere yataklarında yapılaşmaya izin vermenin sonuçlarının son günlerde yaşanan sel felaketleri ile anlaşıldığına dikkat çekilen açıklamada ayrıca şu görüşlere yer verildi: “Ulukışla’da dere yataklarına altın madeni kurulmasının sorumluğunu hiçbir siyasi iktidar üstlenemez. Bu nedenle Niğde İl Özel idaresinin ihaleyi iptal etmesini ve bölgede tarım ve hayvancılığın geliştirilmesine yönelik bir açılım bekliyoruz. Siyanürlü altın madenciliği bölgede köylerin boşalmasına, Bolkar Dağları’nın doğa güzelliklerinin yok olmasına neden olacaktır. Bu nedenle, Bolkar Dağları Platformu tarafından, Niğde İl Özel İdaresinin altıncılara toprak satışına yönelik 16.9.2009 tarihindeki ihalenin iptali için, aynı gün düzenleyeceği mitingin siyasi sorumluluk üstlenenler tarafından doğru anlaşılmasını bekliyoruz.”

Doğayı ve toplumu fakirleştiren kalkınma politikalarının, köylerin boşaltılması ve kentlerin yaşanmaz hale gelmesi sonucunu doğurduğunu ancak şirketleri zengin ettiğinin altı çizilen açıklamada yetkililerden gölet alanının satışına yönelik ihalenin durdurulması istendi.

Bolkar Dağları Platformu başta olmak üzere, açıklamaya imza koyan kuruluşlar şöyle sıralandı: Ayamama Son Durak, Beyaz Adımlar Platformu, Çağdaş Hukukçular Derneği, DOĞADER, Donkişot Çevre Akademisi, Ekoloji Kolektifi, EKODER, GDO’ya Hayır Platformu, Gemlik Doğal Hayatı ve Hayvanları Koruma Derneği (GEMDOHAY), Gemlik Satranç Kulübü, Gemlik Yaşam Atölyesi, İmeceevi, İmece Toplumun Şehircilik Hareketi, Kentsiz, KESK, Nilüfer Yerel Gündem 21, Osmaniye Çevre Platformu, Sorgun Platformu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Sendikası, Tüketici Dernekleri Federasyonu, Tükoder, Tüketici Hakları Derneği, Turizm ve Çevre Gazetecileri Derneği, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, TMMOB Metalürji Mühendisleri Odası, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, TMMOB Şehir Plancıları Odası ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası.

Yorum yazın