Söyleşi Spor

Şampiyon karateci Pekmezoğlu: “Annem ‘sana vururlarsa sen de vur’ diyor”

Yazan: Cemre Irmak Tunçay
(Fotoğraf: karete.gov.tr)

Karetede, 21 yaş altı kategorisinde dünya üçüncülüğüne ulaşan Asena Pekmezoğlu’yla (19) spor ve özel hayatını konuştuk.

Ekim ayında İspanya’nın Tenerife şehrinde gerçekleşen 10. Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Dünya Karate Şampiyonası’nı Türkiye, üç altın, üç gümüş ve beş bronz madalya kazanarak Japonya ve Mısır’ın ardından üçüncü sırada tamamladı. 21 yaş altı kategoride bronz madalyaya uzanan Asena Pekmezoğlu kariyerinin en büyük başarısını elde etti. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda 2010’dan beri dereceleri bulunan, ikiz kardeşi de karateci olan 1998 doğumlu Pekmezoğlu ile karateyi, Türkiye’de sporu ve özel hayatını konuştuk.

Kaç yaşında spora başladın? Hep karate mi yapıyordun, spor geçmişin nasıl?
Dört yaşındayken ikiz kardeşimle baleye göndermişler ve biz ilk dersten ağlayarak çıkıp bir daha gitmemişiz. Sonra ikimiz birden karate istemişiz ve o zamandan beri ikimizde devam ediyoruz. Kardeşim Talya ile aynı siklette yarışıyoruz. Sporu hayatım boyunca çok sevdim ve başka branşları da denedim. Basketbol da oynuyordum bir dönem hatta basketbol ve karate hocam beni almak için tartıştı.

Bu kariyerindeki en büyük başarı bunu bekliyor muydun?
Aslında biraz bekliyordum ve umut ediyordum diyelim. Sonuçta ne olacağını kimse bilemiyor ama çok hazırlandım. Hazırlık maçlarım çok iyi geçmişti ve hocalarım da bana güveniyordu.

Karate denince akla sert bir spor geliyor. Senin korktuğun ya da ailenin endişelendiği oluyor mu?
Tekmeler, yumruklar tabii var ama kurallar da var. Örneğin karşı tarafın bir yeri kanarsa ceza alıyorsun ve bir maçta dört uyarı alma hakkın var. Rakibin bir yerinin kırılması gibi bir durumda ise doğrudan atılıyorsun. Annem “sana vururlarsa sen de vur” diyor ama ben daha yumuşak bir insanım.

Milli kareteciler Asena ve Talya Pekmeoğlu, tek yumurta ikizleri. (Fotoğraf: AA)

Eminim ki çok ağır antrenmanların oluyor, çevrene veya kendine zaman bulamadığın oluyor mu? Vazgeçmek istediğin ya da moralinin bozulduğu zamanlar oldu mu?
Çok küçük yaşta başladığım için sosyal hayatımı ve sporumu iyi dengeleyebiliyorum. Bir tek kamp zamanları zor oluyor. 15 gün kampa gidiyoruz üç gün ara veriyoruz ve bunu iki kere daha tekrarlıyoruz. Son kamp Erzurum’daydı ve çok uzak olduğu için hiçbir yere gidemedim, kimseyi göremedim. O yüzden kamplar daha zor oluyor.

En büyük destek ailem ve özellikle de ikiz kardeşim. Talya ile hem aramızda tatlı bir rekabet var hem de beraber vakit geçirmeyi seviyoruz. Çevremdeki herkes anlayışlı ve hep destekliyorlar ama böyle de olması gerekiyor. Spor benim için çok önemli ve hayatımdaki insanlarında bunu anlamasını bekliyorum.

Spor yüzünden hayattan geri kalmıyorum. Yılda bir ya da iki kere seçmeler oluyor. Büyükler takımına girince tüm zamanın kamp ve hazırlıklarda geçiyor ve tüm hayatın karate oluyor.

Bir haftan nasıl geçiyor?
Haftanın minimum üç günü karate antrenmanlarım oluyor ve iki gün koşuyorum. Üç gün okula gidiyorum. Boş zamanlarımı aile ve arkadaşlarıma ayırmaya çalışıyorum ve piyano çalıyorum. Maç dönemlerinde ise, ki iki ay öncesinden başlıyoruz, günde çift antrenman ve haftada altı gün antrenman oluyor.

Beslenme düzenin nasıl, özel bir program uyguluyor musun?
Kilomun çok değişmemesi gerekiyor. Kamplarda her gün tartılıyoruz eğer orda bir sıkıntı olursa diyet uygulanıyor. Ama normal hayatta dengeli besleniyorum ne çok fazla ne çok az. Hem kilo vermemem hem almamam gerekiyor.

Aldığın negatif tepkiler oluyor mu?
Aslında çok olmuyor, dediğim gibi herkes destekliyor. Ama orta okuldayken derslerim iyiydi ve öğretmenlerim spor ve dersleri aynı anda devam ettiremezsin sporu bırak diyorlardı. İlla istiyorsan hobi olarak devam et, 1 gün spor yap dediler.

Türkiye’nin spor anlamındaki en büyük problemlerinden biri, sporun futbol olarak algılanması. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Ben çok sinir oluyorum ve diğer branşlardaki insanlar da çok rahatsız oluyor. İnsanların izlemeseler bile destek olması gerektiğine inanıyorum. Futbolcuların aldığı maaşlar çok farklı. Medya da diğer branşlara çok az yer veriliyor. Örneğin karate A milli takımının çok önemli başarıları oluyor ama medya da hiç göremiyoruz. Belediyeler bizi çağırıp tebrik ediyor ama durum bununla kalıyor.

Medya ve sosyal medyada diğer spor branşlarına yer verilmesi gerekiyor. Küçük yaşta çocuklara eğitim verilmeli. Sadece izlemek yeterli değil spora katılımın da artması gerekiyor.

Türkiye genel olarak sporda çok başarılı değil. Doping ile ilgili sıkıntılar yaşandı. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Aslında karatede durum biraz farklı. Karatenin temeli saygıdan geliyor ve oldukça disiplinli bir spor. Şu anda dünyada üçüncü sıradayız. İlk sırada Japonya, ikinci İran ve üçüncü biziz. Ama genel olarak sporun çok desteklenmediğini düşünüyorum. İlk olarak aileden başlaması gerekiyor ve çocukları küçük yaşta spora başlatmak gerek.

Karate için olanaklar sence yeterli mi?
Değil fakat karete bu sene olimpiyatlara alındı ve 2020 Olimpiyatları’nda olacak. Sağlanan olanakların ve desteğin de bu şekilde artacağını düşünüyoruz.

Spordan şu anda para kazanıyor musun?
Milli sporcu maaşı alıyorum ve kazandığım derecelerden para ödülü alıyorum.

Sporu mesleğin olarak devam ettirmek mi istersin? Gelecek icin başka kariyer planların var mı?
Şu anda üniversite de tercümanlık bölümünü okuyorum. Bir yere bağımlı olmayan bir meslek olduğu için ikisini beraber yürütmek istiyorum. Elimde 2 seçeneğim olsun diye böyle olmasını istedim. Ama sporu hep devam ettirmek isterim. İleri de her şey güzel giderse antrenörlük olarak devam edebilir.

Spor hayatında hiç unutamadığın bir an var mı?
En büyük başarım buydu ve tabiki çok mutlu oldum. Türkiye şampiyonası seçmesini kazandığımda da çok sevinmiştim. Aslında kazandığım her şey de küçük büyük farketmiyor çok mutlu oluyorum, heyecan çok da değişmiyor.

Karate ile ilgilenen kişilere vereceğin bir tavsiye var mı?
Kendine güvenmek ve çok çalışmak önemli. Herkes yapabilir ama kafasına koyup istemek gerekiyor. Sosyal hayat ve sporu iyi dengelemek lazım.

Bundan sonra seni nerelerde göreceğiz?
Bu ay sonunda Avrupa seçmesi var. Kazanırsam Şubat ayında Rusya’daki şampiyonaya gideceğim.

Asena Pekmezoğlu’nun 2010’dan, ilk kez katıldığı dünya şampiyonasına kadar aldığı dereceler (Kaynak: karete.gov.tr)

 

 

Yorum yazın