Doğa

'Leopar korktuğu için saldırdı'

Yazan: Gülcan Adar
cinarinsesi.com

Uzmanlara göre leoparın insana saldırması nedensiz değil. Biyolog Avgan, köpekler tarafından korkutulduğunu ve sağlıklı olduğu için saldırdığı görüşünde.

Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Solmaz köyünde bir çobana saldırdığı gerekçesiyle başka bir çoban tarafından öldürülen leopar, bölgede yaşayan sağlıklı leoparların habercisi olabilir.

Anadolu’da neslinin tükendiği düşünülen leopar, kırsal alanda koyun ve keçilerini otlatan çoban Mahmut ve Kasım Kaplan tarafından 3 Kasım’da tüfekle öldürülmüştü. 4 Kasım akşamı CNN Türk’te 5N1K programında konuşan Mahmut Kaplan, leoparı amca çocuğu Kasım’a saldırdığı için vurmak zorunda kaldığını söylüyordu: “Leopar Kasım’ı 10 metre kadar yuvarladı. Ne yapacağımızı şaşırdık. Kaçsaydı sıkmazdım. Ama geri döndü. Öldürdüğümüze de pişman olduk.

Neden saldırdı?

Doğa Derneği adına bölgeye giden uzman Biyolog Batur Avgan ise HaberVs’ye, leoparın çoban köpekleri tarafından ürkütüldüğü söylüyor:

“Leoparın insana neden saldırdığı soruluyor. Aç olduğu için saldırdı diye bir durum yok. Çoban köpekleri havlayarak bir yöne doğru koşmaya başlamış. Leopar kayanın altındaymış. Çobanlar da köpekler neye havlıyor diye merak edip bakmaya gitmişler. Hayvan da korktuğu için saldırmış. Ölen leopar sağlıklı bir hayvan. Sağlıklı hayvanlar sıkışmış durumda kendilerini tehlikede hissettikleri için saldırır. Tabii ki çobanlar da oraya leopar vardır beklentisiyle gitmiyor. Bir anda gördüklerinde korktukları için vuruyorlar.”

1974’te Ankara Beypazarı’nda öldürülen leoparın, son Anadolu leoparı olduğu kabul ediliyordu. Ancak 2005’ten sonra Güneydoğu Anadolu’da üç leopar öldürülmesi, bu hayvanların İran’dan gelen bir başka leopar türü olabileceği tartışması yaratmıştı.

“Tür tartışması önemli değil”

Büyük kediler konusunda uzman olan Avgan’a göre hayvanın, Anadolu leoparı mı yoksa İran leoparı mı olduğu tartışması geride kalmış bir konu:

“Anadolu ve İran Leoparı iki farklı tür değil alt türlerdir. Alt tür çok kolay ayırt edilemez. Çekik gözlü insanların Koreli mi yoksa Japon mu olduğunu anlamaya çalışmak gibidir. Bazı çalışmalar Anadolu leoparı olarak anılan türün İran leoparıyla aynı olduğunu gösteriyor. Önemli olan ekosistemdeki işini yerine getirip getirememesi. Ölen leoparın sağlıklı olması, bu bölgede doğal olarak yaşayan bir leoparlar olduğunun göstergesi.”

“İran’dan gelmiş olması imkânsız”

HaberVs’nin konuştuğu Doğa Derneği Güneydoğu Anadolu sorumlusu Turan Çetin ise 2-2,5 yaşlarında genç bir leoparın İran’dan gelmiş olması imkansız olduğu görüşünde: “Leoparlar iki yaşına kadar yavrularına bakıyorlar. Erkek leoparlar anneden ayrıldıktan sonra belli bir bölgeye bağlı kalmadan gezer. Solmaz Köyü civarında şimdiye kadar hiçbir leopar kaydı tutulmamış. Siirt’in dağlık kesiminde geçmişte leoparların yaşadığını biliyoruz ve bu kedinin oradan gelmiş olması yüksek bir ihtimal.”

Turan Çetin, leoparların yaşadıkları alanların tespit edilmesi durumunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı’yla birlikte koruma başlatılma çalışmasının gündemde olduğunu, “fotokapan” adı verilen harekete duyarlı fotoğraf makinalarıyla belgeleme yapılabileceğini söylüyor. 1974’ten sonra dört leoparın da benzer şekilde öldürüldüğünü belirten Çetin’e göre bölge insanının leopar konusunda bilinçlendirilmesi yeni ölümlerin önüne geçebilir. Çetin, Birleşmiş Milletler Küçük Destek Fonu’ndan elde ettikleri gelirle başlattıkları Güney Doğu Anadolu Leopar Projesi bu bölgede yaşayan insanların farkındalığını artırmayı amaçladığını söylüyor.

Şube Müdürü: “Doğayı korumak vazifemizdir”

HaberVs’ye bilgi veren Orman ve Su işleri Bakanlığı 15. Bölge Müdürlüğü Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürü Erdal Seven, leopardan alınan doku ve gen örneklerinin dün sabah TÜBİTAK gönderildiğini ve sonuçların ne zaman açıklanacağı belli olmadığını söyledi. Seven “Doğal hayatı korumak vazifemizdir, o bölgede yaşayan başka leopar varsa koruma altına alınacaktır” dedi. Leopar Dicle Üniversitesi’nde inceleniyor.

Leopar: Anadolu mu İran mı?

19 yüzyılda hayvanların kafatası ölçüleri, post renkleri, ortalama ağırlıkları gibi bir çok morfolojik özelliğine bakılarak yapılan sistematik çalışmalarda leoparın 27 farklı alttürü tanımlanıyordu. Bu tanımlama içerisinde Anadolu leoparı (Panthera pardus tulliana) ve İran leoparı (Panthera pardus saxicolor) iki farklı alttür olarak kabul ediliyordu.

Genetik tekniklerin gelişmesiyle yapılan çalışmalardan sonra alttür sayısı 1996’da sekize indirildi. 2001’de daha kapsamlı bir çalışma sonucu Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından dokuz alt tür belirlendi. Anadolu leoparı, İran leoparıyla aynı genlere sahip olduğu düşünüldüğü için alttür olmaktan çıktı ve İran leoparı olarak kabul edilmeye başlandı. Yaşayan Anadolu leoparı olmadığı için İran leoparıyla karşılaştırmak için gerekli testler yapılamadı.

IUCN’nin 2003’deki araştırmasına göre Anadolu leoparı farklı bir tür olsa bile Türkiye’nin doğusunda görülmeyen yaşam alanı Türkiye’nin güneybatısı ile sınırlı bir alttürdür.İran leoparı IUCN tarafından nesli tükenmekte olan hayvanlar kategorisinde gösterilmekte. Dünyadaki toplam sayısı 871 ile 1290’dan daha az olan hayvanlar nesli tükenmekte olan tür olarak kabul ediliyor. Kedinin Türkiye’deki tahmin edilen sayısı ise 5’in altında.

Nesli tükenmekte olan bir tür olmasına rağmen İran leoparları için yapılan koruma çalışmaları oldukça kısıtlı. İran’da Central Alborz Koruma Parkı’nda kedilerin bir kısmı koruma altında.Türkiye’de Eylül 2010’da Çevre ve Orman Bakanlığı ile merkez av komisyonu tarafından çıkarılan yasaya göre Anadolu leoparının Türkiye sınırları içinde herhangi bir biçimde avlanmasının 35.000 TL den başlayan para cezası var.

Kaynaklar:
Leopar yeniden Türkiye’de“, Batur Avgan, National Geographic Türkiye, Nisan 2012
Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN)  iucnredlist.org/details/15961/0

1 Yorum

Yorum yazın