Medya

'Gazeteciler yer doldurmak için değil, bir ihtiyacı karşılamak için uğraşmalı'

Yazan: İbrahim Vahab
Hüseyin Aldemir

Gazeteci ve akademisyen Jeff Jarvis'e göre günümüzün girişimci gazetecisi, olabildiği kadar uzmanlaşmalı ve alanının “en iyisi” haline gelmeli

New York Şehir Üniversitesi (CUNY) Tow-Knight Lisansüstü Girişimci Gazetecilik Okulu Direktörü ve gazeteci Jeff Jarvis, 26 Mayıs’ta İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde lisansüstü öğrencileri için bir konferans verdi. İnternet ve internetle birlikte değişen gazetecilik modellerini anlatan Jarvis, hükümetlerin interneti sınırlama çabalarının internetin geleceğini kötü bir şekilde etkileyebileceğine dikkat çekti. İnternetin çok yeni ve daha ne olduğu tam olarak anlaşılamamış bir yer olduğunu söyleyen Jarvis’e göre bu sınırlama çabası karşısında insanların internet hakları için mücadele etmesi gerekiyor. Türkiye’deki Gezi direnişini ve internet yasaklarına karşı protestoları örnek gösteren Jarvis, Türkiye’deki insanların Twitter veya Facebook için değil bu sosyal medya araçlarını kullanma hakları ellerinden alındığı için sokağa çıktıklarını düşünüyor. Yine Jarvis’e göre interneti sınırlandırmaya çalışmak, pratik olarak imkansız.

Gazeteler Google'ın yaptığını yapamıyor

İnternetin daha çok yeni bir mecra olduğunu söyleyen Jarvis, matbaanın icadından 150 yıl sonra ilk gazetelerin basıldığını hatırlatıyor. Gazetecilerin de boşluk doldurmak için içerik üretmeyi bırakıp daha kişisel bir alanda insanlara nasıl hizmet edebileceklerini düşünmeleri gerektiğini

Fotoğraf: Hüseyin Aldemir

Fotoğraf: Hüseyin Aldemir

söylüyor. Bunu yaparken de Google'ı örnek gösteriyor:
“Ben mesela sporu sevmem ama gazetede spor haberlerini görüyorum. Benim önem verdiğim sıkıcı haberleri ise gidip benim araştırmam gerekiyor. Komşu eyaletlerde hava nasıl olacak gazetelerden bunu öğreniyorum ama benim bulunduğum semtin havası nasıl olacak bunu öğrenemiyorum. Bu bence çok aptalca. Hizmet kişiselleşmeli. Google  bunu yapıyor. Bana en yakın pizzacıyı bulabiliyor. Yarın bulunduğum yerde hava nasıl olacak bunu söyleyebiliyor.”

Jarvis gazetecilerin mümkün olduğunca yerelleşmesi gerektiğini düşünüyor. Jarvis’in iş modeline göre gazeteciler yaşadıkları bölgenin insanları için haber yapmalı. Böylece büyük ölçekli haberler için uğraşmayan gazetecilerin iş yükü azalır ve belirli bir alanda  uzmanlaşmaları mümkün olabilir. Bu uzmanlaşmayla birlikte alanında en iyi olan gazeteciler de yaşadıkları topluma daha iyi hizmet verebilirler. Mottosu “do your best, link the rest” (En iyisini yap, gerisi için link ver) olan bu çalışma şekline göre uzman gazetecilerin, diğer büyük ölçekli haberler için tekrar tekrar içerik yaratmak yerine okuyucuyu kaynağa yönlendirmeleri yeterli.

“Her gazeteci kendi ekosistemini bulmalı”

Jarvis, internetin sunduğu platformlarda gazetecilere ve gazeteci adayı öğrencilerine önerilerini şu sözlerle özetliyor:
“CUNY’da öğrencilerim gelip bana 'şunu yazmak istiyorum, bunu yazmak istiyorum' diyorlar. Ben de onlara bunun gereksiz olduğunu söylüyorum. Çünkü senin ne yazmak istediğin önemli değil.  Önemli olan insanlar hayatını nasıl kolaylaştırabileceğin. Bunu yapabilmek içinde insanların içinde yaşayıp insanları dinlememiz gerekiyor.”

Fotoğraf: Hüseyin Aldemir

Fotoğraf: Hüseyin Aldemir

Kamusallık ilkeleri


Jeff Jarvis’in internet özgürlüğü hakkında yapılan tartışmalarda belli birtakım prensiplerin var olması gerektiğini düşünüyor. Jarvis'in “Principles of publicness” yani “Kamusallık ilkeleri” başlığı altında topladığı dokuz ilke şunlar:

1- İnternete bağlanma özgürlüğümüz vardır.
2- ifade özgürlüğümüz vardır.
3- Organize olma ve hareket geçme özgürlüğümüz vardır.
4- Gizlilik. Bilgiyi paylaşmanın ahlakına sadık kalmamız ve ahlaki  normlarımızı yeni araçlara adapte etmemiz gerekir.
5- Kamusallık bir paylaşma ahlakıdır. Topluma açık olmak iyidir. Daha fazla toplumsallaşmanın temelinde paylaşmak yatar.  Bunun için gereken araçları kullanmak ve çıkan bilgiyi korumak gerekir.
6- Kurumlara ait bilgiler tamamen açık ve şeffaf olmalı, sadece zorunlu durumlarda gizlenmelidir.
7- Kamuya açık olmaktan sakınılmamalıdır. Kamusal alanlar azaldığında toplum kaybeder. Gizlilik, yolsuzluk ve baskıyı getirir.
8- İnternetteki her bilgi tarafsız ve eşit olarak kullanıcılara ulaşmalıdır. Birisi seçme gücüne sahipse internet özgür değildir.
9-  Internet erişime her zaman açık olmalı.

Daha detaylı bilgi için: buzzmachine.com

 İnternetle birlikte medya düzeninin değiştiğini, artık şirketlerin kontrol ettiği gazeteler, dağıtım şirketleri yazarlar ve tek bir fanus olmadığını söyleyen jarvis’e göre çeşitli yerlerde çok sayıda küçük ekosistemler var ve bir gazeteci kendi ekosisteminde insanların hayatını kolaylaştırabilecek şeyler sunarak kendine bir yer edinebilir.

“Herşey olmaya çalışırsanız çuvallarsınız. Yerli olun ama en iyisi olun” diyen Jarvis’in metoduna göre bu yeni gazetecilik sisteminde birincil gelir kaynağı yerel işletmelerden veya organizasyonlardan gelecek reklam ücretleri:
“Kimse onuncu en iyi siteye para vermez. Yaptığın işte en iyisi olmalısın. Yerel hizmet sunarak para kazanmak çok zor bir iş, ama mümkün!”

Her şeyin başı özgürlük

Jeff Jarvis’e göre bütün bunları yapabilmek için öncelikle ve mutlaka internetin özgür olması gerekiyor. Twitter yasağının Türkiye’deki işletmelerin internet üstünden yatırım yapma ve iş kurma cesaretlerinin kıracağını öngören Jarvis, hükümetlerin bilgiye erişimi kısıtlama sebeplerinin başka nedenlerinin de olduğunu düşünüyor:
“Hükümetler Twitter gibi siteleri kapatarak bilgiyi engelleme yolu arıyorlar. Onlarınki bir tür tekno panik. Bu tekno panik kameralı telefonlar çıktığında da yaşanmıştı. Insanlar tuvalette veya mahrem yerlerde de görüntülenebileceklerini başta hiç hoş karşılamadılar. Ama zamanla alıştık ve buna göre sosyal normlar oluşturduk. Herşeyin zamanla üstesinden geleceğiz. Ileride sosyal normlarımız, internet ve internetin getirdiği kültürle de uyum sağlayacak.”

“İnternet bir medya değil. Medya olarak düşünürsek bunun getirdiği sınırlamaları da düşünmek gerek” diyen Jeff Jarvis, belirli bir sahibi, bir yazarı, bir yeri olan medyadan farklı olarak internetin bunların hiç biriyle sınırlı olmadığını, İnterneti “bir alan” veya “bir mekan” olarak nitelemenin daha doğru olduğunu söylüyor:
“Internet insanların biraraya gelip konuştukları bir sokak köşesidir. Internet Taksim Meydanı'dır. Bizi birleştirir, düşüncelerimizi seslendirebileceğimiz bir yer sunar ve örgütlenebilme olanağı verir.”

“Hükümetleri eğitmeli”

Jarvis'e göre iyi veya kötü şeyler konuşulması internetin sınırlanması için yeterli bir neden değil. Çünkü fiziksel dünyada olduğu gibi internette de insanlar konuşuyor, iyi ve kötü şeyleri dile getirilebiliyor. Ama orada duyduğunuz kötü birşeyi öne çıkarıp “Evet bak bu çok kötü interneti kapatalım” dememek. Aksine hükümetleri internetin bir medya olmadığı konusunda eğitmek gerekiyor. Ayrıca Jarvis'a göre hükümetlerin de internette sansürün imkansız olduğunu, bir delikten kapattıkları zaman başka bir delikten o bilginin tekrar ortaya çıkacağını görmeleri gerekiyor.

Yorum yazın